- Katılım
- 21 Şub 2020
- Mesajlar
- 317
- Puanları
- 92
Define kişinin en çok arzuladığı bazende bilerek yada bilmeyerek Allah tan başkasına taptığıdır. Buna İslamca Tagut da denilir. Kişinin Taptığıdır Kişinin definesi.Aslında kendisidir, Rabbinin kendisine verdiği hazineleri. Ama bilmez ki insan, bilirim diyende yalandır. Kişinin aklındaki zihnindeki kalbindeki neyse neyi çok zikrederse Rabbi Odur bir manada. Define arayan varsada , Rabbini bilerek, Aradığı defineyi ilahlaştırmadan arar inşallah. Bulursada Kadri kadar kıymet verir inşallah. Bize sorsan Kadri yoktur pekte, doğrusunu Allah bilir, biz gönlümüzüde bilmeyiz daha.
Kim neyi ararsa adabınca usulunce ararsada bulur. Hurafeyi yalanı, gerçekle ayıramayana kazma yük olur. Ömrü billah sallasada denk gelmez. Oyle ya, dünyada şans diye bir şey yoktur. Yoktur yok olmasında insan ya bu nankör dür, Rabbi kula Oku der , kul gider başkasına sorar, kişiden kişiye gelen duyumda hata olur, her kişi doğruyu az kendi rengine boyarda duyurur. Ancak Hakikât öyle değildir. Ne ilmen Yakın gibi Ne Kişinin kendi doğrusu gibi. Doğrular çoktur. Biz faniler doğruyla bile bulmaya aciz iken, tutar yalıs ile ararız. Ne doğruyu hakkınca biliriz ne eğriyi. Eğriyede sözümüz yoktur gerçi. Dünya zıtlıklar dünyasıdır, iyinin bilinmesi kötünün varlıgından anlaşılır, ne cümle top yekün iyi olabilir nede kötü, ancak dengeside bozuldu, kötü çoğaldı iyi kalmadı gibi yada az kaldı bulmak zoraldı. Bana iyi olan sana kötü, doğru değil mesele, bin doğru olsa bir Hakikat etmez. Hakikat olmadıkca doğruda yanlışta bir yere kadar.
Define lafı olan yerde, altın lafı olan yerde şeytanın askerleri hazır ve nazırdır, çünkü insanı en iyi altınla parayla kandırırlar.
Eee para olmadan olurmu dünyada, kimine olur olmasınada bizim gibi kusurlu gönlü kalbi hastalıklı insanlara olmuyor belkide.
Allah ne verir ise hayırlısından temizinden versin İnşallah cümlemize.
Ne yazarsan yaz bu tür platfomlarlarda, kişi der ki kafa ütüleme zaten dünya meşakkatli varsa bildiğin soylede bulalım.
Yok bildimizden yazmayız, bilende zaten susandır her konuda. Yalan yanlış ucuzdur bağıra bağıra satılır, sarraf bilir altının kıymetini oturur müşteri bekler, bagırmaz altınım var deyu.
Bilinmez diyede aranmayacak değil ya, insanın geninde yaratılışında vardır degerliyi aramak.
Arayan bulur demişler, Mevlayıda bulur, belayıda bulur. Kişinin istikametine göre belkide. Rızkada Allah kefil aramazanda arasanda Allah aç koymaz ya kulu. Böyle inanmışız, böyledirde. Her kişinin bir Amentüsünü var. Ne alaka Amentü ile Define diyende olur. Derler işte, agız torba değil ya, bizde bir şeyler diyoruz büzülmüyor dilin kemiği yok. Hâlbuki Sukut edendedir maharet.
Define Nerde olur ? Saklayanın Sakladığı yerde elbet. Bunu kim bilir ? Bilen bilir. Nasıl bilir ? Arazinin dilinden, gömenin dilinden, harita yok, belge yok, işaret varsada define işareti değil. Hadi bul nasıl bulursan. Önce çıktığın yolu bileceksin, yoldada ya hancı ya yolcu olmayı sececeksin. Her yerde her yolda altın yok ya, çok değil, değersiz değil ki dağa taşa her tarafa saçılmış saklanmış ola. Hem belki var nasipte gümüş sen ararsın altın, gümüş olan yerde arama adabı başkadır, sen Altın var diye gidersen olmaz. Belki gittiğin yerde Yakut var sen Altın ararsın, ötmez cihazın tabiiii. Nerde ne aradığını bilmeyen kendi uzerine basar gecer , altını nasıl bulsun.
En iyi cihaz insandır bu arada, aradığınla titreşmesini bilirsen aynı hatta aynı bandta aynı frekansta, bulursun, Allah bilir doğrusunu. Ali'yi cahil eden bilim derki insan 20 ilâ 20000 bin herz arasında titreşir ve halt eder. Ali olana kapalı kutular açılır. Çağdaş bilimden yular takıp çağdaşlık hırkası giyen bir kapalı kutu içinde titreşir, candır titreşen bu arada, gider atomu bulur, nötron der elektron der olduğu yerde madde âleminde döner durur. Doktor olur Prof olur Uzman olur ileri gittim sanar,.olduğu yerde sayarken, takii ünvandan sıyrılıp benlikten sıyrılıp Yüce Kitaba varmayıncaya kadar. Ali'yi İlmin Şeyhi etmezler kitaba varmayınca, cahil ederler top attırır top tuttururlar. Ali yi Ali edene varmayıncada olmaz, atomun altını cahile elinle isaret etsen boşuna. Aklı şaşar atomun altında , kendinden bilmez düzen bozuk zanneder. Yaş ve kuru saymadık bir şey bırakmayan kitap dışında ne okursan oku, bulursan dünyada bir küp altın işte, zenginlik buysa. Olursun zengin belki üç gün. Oku her eline geçeni elbette okuda, birde Kuran'dan oku, birde seni senden oku. Her okuduğun Elbette fikir verir Kur'an okurken Sana. Ne kadar çok dil, kelime hece, harf, fizik, kimya , matematik vbs bilirsen Kur'an ı anlaman o kadar kolay olur. Hiç bilmeyenle bilen bir olurmu diyen boş dememiş. Biz bilmeyiz ayrı. Her okuyanda aynı şeyi okumaz her harf her cümle aynı olsada.
Öyle ya konu kuple atın, çoğuna, biz ne yazarız. Hâlbuki 72 milletin dili lugatı birdir, ayrı gibi olsada. Hz Adem bilir idi 720 dil yanılmıyorsam, onun bildiği tüm dillerin vardığı dilde tektir. Dil demek isim demek ilimdir. Define de ilim ile bulunur, ister maddi ister manevi define olsun bu. Olsaydı değerli Hz Adem taa başta toplardı tüm hazineyi, Süleyman gelmeden, çünkü İsimler ilk Ona Hz Ademe ögretilmisti, belkide yetimin hakkını gözetti toruna bıraktı buda başka mesele yetimlerin hakkını kimse yiyemez.
Bakma sen senden iki bin yıl önce yaşamış birinin dili. işareti ayrı gibi gözüktüğüne, sana öyle geliyor belki bilmediğinden. Bir dil, bir insan, iki lisan iki insan diyende doğru dememiş oluyor özde, zaten kaç insan olursan ol, önemli olan bir insan olabilmektedir.
Açtım konuyu kapatabilir, bir yere bağlayabilirsem. Cihaz bulmaz defineyi, gerek olsada tabii, cihazında dilini bilmek gerekir. Değil cihaz elindeki kazmanında dilini bilmek gerek bazen. Nasrettin hoca misali kazmanın dili olurmu? Kazan dogursa inanır insan. Zor iştir define bulmak. Kimi zaman işarete kimi zaman yere kimi zaman vakte takılı kalır insan. Ben şansa inanmam, çünkü Kadere inanırım. Hem kadere hem Şansa inandığını ifade eden birininde haddime düşmesede dininden şüphe ederim. Hem Amentü okuyup Amin diyecek, hemde şans diyecek kişi kâfir olmasada dininden habersizdir.
Ayağına takılmış adamın şans işte diyen olsada, biz buna nasip deriz.
Bilgi getirir nasibi rızıktan ziyade ise. Ancak doğru Bilgi getirir iyisini. Zordur bilginin doğrusunu bulmak, her kesin bir doğrusu vardır zaten. Yanlış yanlış olduğunu bilse düzgün bir odun olur belki, odun olmayan adam olurmu?
Defineyi aramaya çıkmadan önce defineyi aramadan evvel defineyi arayacak doğru bilgi peşinde zaman harcamak, boşuna kazma sallamaktan iyidir. Bilgi zaten kendisi definedir. Değerli bilgide ulu orta yerde satılmaz. Dedik ya Altın lafı olan yerde dahi Şeytan, cin cok gezer, beslendikleri şeylerden biridir zaten. Onun olduğu yerde doğruyu söylesen ne ? Seytanın kendisi Alimdir bu yazıları bilmezde değildir, bir zaman Meleklere Cinlere Vaaz verendir. Kibri kovdurunca Azazil olan ismi İblis olmuştur. Bilir yani defineyide Nerde oldugunuda bilir, ama yalan söyler, doğru söylediginden dahi hayr gelmez artık. Uzak durmak sormaktan iyidir ona. Var fakir ol, gidip yanaşma ona. Allah tan İstemekte hayr vardır, verse hayrdır vermese oda Hayrdır..En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.
Harflerin, geometrinin, şekillerin işaretlerin dünüde aynıdır bu günüde aynıdır. Ancak saptırılmış , çarpılmıştır. Bu günün insanı dünkü insanın doğrusunu çarpmıştır. Cin çarpar derler ya, İnsanlar onlardan fazla çarparda insanı, döner iftira atar şeytana. Bilgi daha çok kirlenmistir bu ahir zamanda. Sır gibi gözüken çok şeyin üstünü insan oğlu kapatmış sırlamıştır yalanıyla, ertesi gün kendiside inanmıstır kendi yalanına.
Nerde bulursun? Ne ararsan ara, kendinde bulursun. Ancak tek ararsan kaybolursun. Tek kişinin ikinci arkadaşı Seytandır. Cemeat ve Cem olmak bu sebeble hayırlıdır. Arkadaşın iyisi Cennete kötüsü cehenneme götüren dir. Kimle gidersen yola birde baş olmalı. Din iman derken, Her sarıklı her Cübbeli bu zamanda iyi insan manasına gelmez, hırkaya bakan aldanır. Halis bir niyetle kendini aramaya başladığında, o kendin samimiyet görür ise, kendisine samimi bir yoldaş elbet bulur. Kim iyi kim kötü biz bilmeyiz, dış görünüşle hüsnü zan ederiz olmaz. Kalpleri bilen Ancak Allah tır. Kişinin kalbine gönlüne göre verende ancak odur. Zanla konuşmak günahtır.
Aşırı Zeki insanlarla dost olmayın define aramayın. Aklına çok güvenen önce kendisini kandırır. Kendisini kandırandan baskaşına fayda olmaz. Allah sevdiği kullarla dost arkadaş eylesin cümle Müslümanı. Bülbül olursan Gül tanır senin şakımanı. Altın arıyorsan, altının dilinde titreşmen gerek. Ancak Altındır insanı en çok yakan, bir adıda atestir altının. Bizim aradığımız O değildir. Siz ararsınız diye, eski tecrübeleri yazarız, bulmuşta değiliz. Bulan söylemez, bilen konuşmaz, biz bilemeyiz. Gevezelik ederiz hoş görüle.
Altının frekansında nasıl titreşilir? Bunun için önce taşı bilmek gerekir. Taşın dilini öğrenmek gerekir, ne saçmalıyor bu adam öyle ya, derler, insanda bir taştır kendi dilini insan bilmiyorsa, altın peşinde neden koşsun ki ? Her taş hatta toprak Altın olmaya meyilli ve arzuludur. Taş hiç altın olurmu? Felfese taşını arayana sorsan olur. Olur yani şahit isterseniz çoktur da konuşanda taş kesilirler. Önce taş hastamı ona bakmak gerek, sonra çevresine, taşın arzusu altın olmak isede, çevresi hastalıklı taş yada toprak ise çer cöp ise o taşada sirayet eder. Bu Sebebten ortamı temizlemek imandan gelir. Hastalıktan arınan taş belli merhale ve çileden sonra önce tunç, bakır, gümüş sonra altın olmaya meyleder, ne kadar arzu istek o kadar değişim. Sabreder becerirse nabit nabit biriken hal bir kütle altın olur.
Bu zaman ahir zamandır kolaydır taşların hal alması hele istikamet niyet doğru olsun yeter. Zaman gelir, altın olan taşın gözünde gonlunde altın olmak az gelir. İnsanda böyledir, ne olsa dahasını ister. İstemez ise aynı dilde titrestigini gider bulur lazım ise. Ama altın neylesin altını buda başka mesele . Sonra Altın Cevher ister. Topraktır insanın hamligi Cibrile vermemiş bir iki kez inmeyle toprağı. Şimdi öz isterde ister işte, insanın gözü doymadıkca , değil kuple altını dünyayı versen boşuna. Belki toprak verdiğini ister sadece, Demir tunç bakır Altın dünyadan değildir, oda geldiği yeri ister kim bilir. Ancak mezara inende insan, gözüne bir avuç toprak kâfidir kimine. İsrafilin Süleyman'a verdiği o küçük taşa dunyadan koca taş denk gelmemiş terazide..... Şimdi bu ne dedi, ben küpü nasıl bulacağım sorusu var yine dedik ya bilmeyiz biz, ama ahir zamandır kolaydır, ummadığın nice taşlar büyük başlar yaracak bunu az çok biliriz. Kimi kuple alacak kimi kamyon dolusu altını ayagı ile tepecek, istemezuk diyecek Bir hale girdi dünyada insanlıkta kimi farkında kimi halâ oyunda, Şiranında Rabbi Allah tır. Altın dediğin nedir, dünyanın Definesi nedir? Eşek aç kalmaz saman gerekir elbet, oda bulunur İnşallah. Dünyada samandan çok ne var, samanı bulan bulur altını . Tarlayı eken getirir samanı, doyar her eşek aç kalmaz ya. Ama saman altın olsada eşek bilmez altının dilini Adem bilir idi dilini Oda recber Ziraatci idi, bizde eşekligi bırakır ögrenirsek altının tam dilini , Allah ta izin verir ise yazarız git eşekle getir altını deyu. Dünyaya ait değildir altın seveni çok olsada, bir patlamayla geldiği rivayet edilir, geldiği yerde çok vardır. Kaynağa bakarsan bir Seherde belki kolay götürür seni dünyada olduğu yere. Ama yakıcıdır bilim adamının henüz bu keşfi dışında. Dikkatle ve Selametle, bulursan elini yakma. Sanmaki bir tek ateş yakar insanı.
Kim neyi ararsa adabınca usulunce ararsada bulur. Hurafeyi yalanı, gerçekle ayıramayana kazma yük olur. Ömrü billah sallasada denk gelmez. Oyle ya, dünyada şans diye bir şey yoktur. Yoktur yok olmasında insan ya bu nankör dür, Rabbi kula Oku der , kul gider başkasına sorar, kişiden kişiye gelen duyumda hata olur, her kişi doğruyu az kendi rengine boyarda duyurur. Ancak Hakikât öyle değildir. Ne ilmen Yakın gibi Ne Kişinin kendi doğrusu gibi. Doğrular çoktur. Biz faniler doğruyla bile bulmaya aciz iken, tutar yalıs ile ararız. Ne doğruyu hakkınca biliriz ne eğriyi. Eğriyede sözümüz yoktur gerçi. Dünya zıtlıklar dünyasıdır, iyinin bilinmesi kötünün varlıgından anlaşılır, ne cümle top yekün iyi olabilir nede kötü, ancak dengeside bozuldu, kötü çoğaldı iyi kalmadı gibi yada az kaldı bulmak zoraldı. Bana iyi olan sana kötü, doğru değil mesele, bin doğru olsa bir Hakikat etmez. Hakikat olmadıkca doğruda yanlışta bir yere kadar.
Define lafı olan yerde, altın lafı olan yerde şeytanın askerleri hazır ve nazırdır, çünkü insanı en iyi altınla parayla kandırırlar.
Eee para olmadan olurmu dünyada, kimine olur olmasınada bizim gibi kusurlu gönlü kalbi hastalıklı insanlara olmuyor belkide.
Allah ne verir ise hayırlısından temizinden versin İnşallah cümlemize.
Ne yazarsan yaz bu tür platfomlarlarda, kişi der ki kafa ütüleme zaten dünya meşakkatli varsa bildiğin soylede bulalım.
Yok bildimizden yazmayız, bilende zaten susandır her konuda. Yalan yanlış ucuzdur bağıra bağıra satılır, sarraf bilir altının kıymetini oturur müşteri bekler, bagırmaz altınım var deyu.
Bilinmez diyede aranmayacak değil ya, insanın geninde yaratılışında vardır degerliyi aramak.
Arayan bulur demişler, Mevlayıda bulur, belayıda bulur. Kişinin istikametine göre belkide. Rızkada Allah kefil aramazanda arasanda Allah aç koymaz ya kulu. Böyle inanmışız, böyledirde. Her kişinin bir Amentüsünü var. Ne alaka Amentü ile Define diyende olur. Derler işte, agız torba değil ya, bizde bir şeyler diyoruz büzülmüyor dilin kemiği yok. Hâlbuki Sukut edendedir maharet.
Define Nerde olur ? Saklayanın Sakladığı yerde elbet. Bunu kim bilir ? Bilen bilir. Nasıl bilir ? Arazinin dilinden, gömenin dilinden, harita yok, belge yok, işaret varsada define işareti değil. Hadi bul nasıl bulursan. Önce çıktığın yolu bileceksin, yoldada ya hancı ya yolcu olmayı sececeksin. Her yerde her yolda altın yok ya, çok değil, değersiz değil ki dağa taşa her tarafa saçılmış saklanmış ola. Hem belki var nasipte gümüş sen ararsın altın, gümüş olan yerde arama adabı başkadır, sen Altın var diye gidersen olmaz. Belki gittiğin yerde Yakut var sen Altın ararsın, ötmez cihazın tabiiii. Nerde ne aradığını bilmeyen kendi uzerine basar gecer , altını nasıl bulsun.
En iyi cihaz insandır bu arada, aradığınla titreşmesini bilirsen aynı hatta aynı bandta aynı frekansta, bulursun, Allah bilir doğrusunu. Ali'yi cahil eden bilim derki insan 20 ilâ 20000 bin herz arasında titreşir ve halt eder. Ali olana kapalı kutular açılır. Çağdaş bilimden yular takıp çağdaşlık hırkası giyen bir kapalı kutu içinde titreşir, candır titreşen bu arada, gider atomu bulur, nötron der elektron der olduğu yerde madde âleminde döner durur. Doktor olur Prof olur Uzman olur ileri gittim sanar,.olduğu yerde sayarken, takii ünvandan sıyrılıp benlikten sıyrılıp Yüce Kitaba varmayıncaya kadar. Ali'yi İlmin Şeyhi etmezler kitaba varmayınca, cahil ederler top attırır top tuttururlar. Ali yi Ali edene varmayıncada olmaz, atomun altını cahile elinle isaret etsen boşuna. Aklı şaşar atomun altında , kendinden bilmez düzen bozuk zanneder. Yaş ve kuru saymadık bir şey bırakmayan kitap dışında ne okursan oku, bulursan dünyada bir küp altın işte, zenginlik buysa. Olursun zengin belki üç gün. Oku her eline geçeni elbette okuda, birde Kuran'dan oku, birde seni senden oku. Her okuduğun Elbette fikir verir Kur'an okurken Sana. Ne kadar çok dil, kelime hece, harf, fizik, kimya , matematik vbs bilirsen Kur'an ı anlaman o kadar kolay olur. Hiç bilmeyenle bilen bir olurmu diyen boş dememiş. Biz bilmeyiz ayrı. Her okuyanda aynı şeyi okumaz her harf her cümle aynı olsada.
Öyle ya konu kuple atın, çoğuna, biz ne yazarız. Hâlbuki 72 milletin dili lugatı birdir, ayrı gibi olsada. Hz Adem bilir idi 720 dil yanılmıyorsam, onun bildiği tüm dillerin vardığı dilde tektir. Dil demek isim demek ilimdir. Define de ilim ile bulunur, ister maddi ister manevi define olsun bu. Olsaydı değerli Hz Adem taa başta toplardı tüm hazineyi, Süleyman gelmeden, çünkü İsimler ilk Ona Hz Ademe ögretilmisti, belkide yetimin hakkını gözetti toruna bıraktı buda başka mesele yetimlerin hakkını kimse yiyemez.
Bakma sen senden iki bin yıl önce yaşamış birinin dili. işareti ayrı gibi gözüktüğüne, sana öyle geliyor belki bilmediğinden. Bir dil, bir insan, iki lisan iki insan diyende doğru dememiş oluyor özde, zaten kaç insan olursan ol, önemli olan bir insan olabilmektedir.
Açtım konuyu kapatabilir, bir yere bağlayabilirsem. Cihaz bulmaz defineyi, gerek olsada tabii, cihazında dilini bilmek gerekir. Değil cihaz elindeki kazmanında dilini bilmek gerek bazen. Nasrettin hoca misali kazmanın dili olurmu? Kazan dogursa inanır insan. Zor iştir define bulmak. Kimi zaman işarete kimi zaman yere kimi zaman vakte takılı kalır insan. Ben şansa inanmam, çünkü Kadere inanırım. Hem kadere hem Şansa inandığını ifade eden birininde haddime düşmesede dininden şüphe ederim. Hem Amentü okuyup Amin diyecek, hemde şans diyecek kişi kâfir olmasada dininden habersizdir.
Ayağına takılmış adamın şans işte diyen olsada, biz buna nasip deriz.
Bilgi getirir nasibi rızıktan ziyade ise. Ancak doğru Bilgi getirir iyisini. Zordur bilginin doğrusunu bulmak, her kesin bir doğrusu vardır zaten. Yanlış yanlış olduğunu bilse düzgün bir odun olur belki, odun olmayan adam olurmu?
Defineyi aramaya çıkmadan önce defineyi aramadan evvel defineyi arayacak doğru bilgi peşinde zaman harcamak, boşuna kazma sallamaktan iyidir. Bilgi zaten kendisi definedir. Değerli bilgide ulu orta yerde satılmaz. Dedik ya Altın lafı olan yerde dahi Şeytan, cin cok gezer, beslendikleri şeylerden biridir zaten. Onun olduğu yerde doğruyu söylesen ne ? Seytanın kendisi Alimdir bu yazıları bilmezde değildir, bir zaman Meleklere Cinlere Vaaz verendir. Kibri kovdurunca Azazil olan ismi İblis olmuştur. Bilir yani defineyide Nerde oldugunuda bilir, ama yalan söyler, doğru söylediginden dahi hayr gelmez artık. Uzak durmak sormaktan iyidir ona. Var fakir ol, gidip yanaşma ona. Allah tan İstemekte hayr vardır, verse hayrdır vermese oda Hayrdır..En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.
Harflerin, geometrinin, şekillerin işaretlerin dünüde aynıdır bu günüde aynıdır. Ancak saptırılmış , çarpılmıştır. Bu günün insanı dünkü insanın doğrusunu çarpmıştır. Cin çarpar derler ya, İnsanlar onlardan fazla çarparda insanı, döner iftira atar şeytana. Bilgi daha çok kirlenmistir bu ahir zamanda. Sır gibi gözüken çok şeyin üstünü insan oğlu kapatmış sırlamıştır yalanıyla, ertesi gün kendiside inanmıstır kendi yalanına.
Nerde bulursun? Ne ararsan ara, kendinde bulursun. Ancak tek ararsan kaybolursun. Tek kişinin ikinci arkadaşı Seytandır. Cemeat ve Cem olmak bu sebeble hayırlıdır. Arkadaşın iyisi Cennete kötüsü cehenneme götüren dir. Kimle gidersen yola birde baş olmalı. Din iman derken, Her sarıklı her Cübbeli bu zamanda iyi insan manasına gelmez, hırkaya bakan aldanır. Halis bir niyetle kendini aramaya başladığında, o kendin samimiyet görür ise, kendisine samimi bir yoldaş elbet bulur. Kim iyi kim kötü biz bilmeyiz, dış görünüşle hüsnü zan ederiz olmaz. Kalpleri bilen Ancak Allah tır. Kişinin kalbine gönlüne göre verende ancak odur. Zanla konuşmak günahtır.
Aşırı Zeki insanlarla dost olmayın define aramayın. Aklına çok güvenen önce kendisini kandırır. Kendisini kandırandan baskaşına fayda olmaz. Allah sevdiği kullarla dost arkadaş eylesin cümle Müslümanı. Bülbül olursan Gül tanır senin şakımanı. Altın arıyorsan, altının dilinde titreşmen gerek. Ancak Altındır insanı en çok yakan, bir adıda atestir altının. Bizim aradığımız O değildir. Siz ararsınız diye, eski tecrübeleri yazarız, bulmuşta değiliz. Bulan söylemez, bilen konuşmaz, biz bilemeyiz. Gevezelik ederiz hoş görüle.
Altının frekansında nasıl titreşilir? Bunun için önce taşı bilmek gerekir. Taşın dilini öğrenmek gerekir, ne saçmalıyor bu adam öyle ya, derler, insanda bir taştır kendi dilini insan bilmiyorsa, altın peşinde neden koşsun ki ? Her taş hatta toprak Altın olmaya meyilli ve arzuludur. Taş hiç altın olurmu? Felfese taşını arayana sorsan olur. Olur yani şahit isterseniz çoktur da konuşanda taş kesilirler. Önce taş hastamı ona bakmak gerek, sonra çevresine, taşın arzusu altın olmak isede, çevresi hastalıklı taş yada toprak ise çer cöp ise o taşada sirayet eder. Bu Sebebten ortamı temizlemek imandan gelir. Hastalıktan arınan taş belli merhale ve çileden sonra önce tunç, bakır, gümüş sonra altın olmaya meyleder, ne kadar arzu istek o kadar değişim. Sabreder becerirse nabit nabit biriken hal bir kütle altın olur.
Bu zaman ahir zamandır kolaydır taşların hal alması hele istikamet niyet doğru olsun yeter. Zaman gelir, altın olan taşın gözünde gonlunde altın olmak az gelir. İnsanda böyledir, ne olsa dahasını ister. İstemez ise aynı dilde titrestigini gider bulur lazım ise. Ama altın neylesin altını buda başka mesele . Sonra Altın Cevher ister. Topraktır insanın hamligi Cibrile vermemiş bir iki kez inmeyle toprağı. Şimdi öz isterde ister işte, insanın gözü doymadıkca , değil kuple altını dünyayı versen boşuna. Belki toprak verdiğini ister sadece, Demir tunç bakır Altın dünyadan değildir, oda geldiği yeri ister kim bilir. Ancak mezara inende insan, gözüne bir avuç toprak kâfidir kimine. İsrafilin Süleyman'a verdiği o küçük taşa dunyadan koca taş denk gelmemiş terazide..... Şimdi bu ne dedi, ben küpü nasıl bulacağım sorusu var yine dedik ya bilmeyiz biz, ama ahir zamandır kolaydır, ummadığın nice taşlar büyük başlar yaracak bunu az çok biliriz. Kimi kuple alacak kimi kamyon dolusu altını ayagı ile tepecek, istemezuk diyecek Bir hale girdi dünyada insanlıkta kimi farkında kimi halâ oyunda, Şiranında Rabbi Allah tır. Altın dediğin nedir, dünyanın Definesi nedir? Eşek aç kalmaz saman gerekir elbet, oda bulunur İnşallah. Dünyada samandan çok ne var, samanı bulan bulur altını . Tarlayı eken getirir samanı, doyar her eşek aç kalmaz ya. Ama saman altın olsada eşek bilmez altının dilini Adem bilir idi dilini Oda recber Ziraatci idi, bizde eşekligi bırakır ögrenirsek altının tam dilini , Allah ta izin verir ise yazarız git eşekle getir altını deyu. Dünyaya ait değildir altın seveni çok olsada, bir patlamayla geldiği rivayet edilir, geldiği yerde çok vardır. Kaynağa bakarsan bir Seherde belki kolay götürür seni dünyada olduğu yere. Ama yakıcıdır bilim adamının henüz bu keşfi dışında. Dikkatle ve Selametle, bulursan elini yakma. Sanmaki bir tek ateş yakar insanı.
Son düzenleme: