DÜNYANIN EN ÇİRKİN KADINI YARIŞMASI'NDA BİR ANNE, MARY ANN WEBSTER

Defineci

Administrator
Katılım
19 Ocak 2020
Mesajlar
722
Puanları
92
Arkadaşlar aşağıda paylaştığım yazıyı ben çok beğendim ve okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Yirminci yüzyılın başlangıç yılları.
Dört çocuk annesi Mary sahnede, diğer yarışmacıların arasındaydı.
Kimi şişman, kimi bıyıklı, kimi de kısa boylu birçok kadın, büyük ödül olan parayı alabilmek için
"Dünyanın en çirkin kadını yarışması"na katılmıştı.
Mary tedirginlikle etrafına bakyordu.
Salonu tıka basa dolduran seyirciler kahkahalarla sahnedeki kadınlara gülüyorlardı.
Mary utandı.Mary başını öne eğdi.
Tam kulise doğru bir adım atmıştı ki, evdeki aç çocukları gözünün önüne geldi.
Bu yarışmadan alacağı para çok önemliydi.
Kocası öldükten sonra bozulan düzenini başka türlü yoluna koyamazdı.
Bağırtılara ve kahkahalara rağmen sahnede beklemeye devam etti.
"Her şey çocuklarım için." dedi kendi kendine.
Yanındaki bıyıklı kadın ;
"Anlamadım, bir şey mi dedin?" diye sordu.
Mary "Hiç" dedi "Hiçbir şey demedim."
Mary gözlerini kapattı ve eski halini düşündü.
Hastalanmadan önce ne de güzel bir kadındı.
Bakan, bir daha dönüp bakardı.
Ta ki yirmi dokuz yaşında Thomas Bevan'la evlendikten ve 4 çocuğu olduktan sonra başlayan migren, kas ve eklem ağrılarına kadar.
Doktorlar önce neler olduğunu anlayamamamıştı.
Sonra hastalığın "Akromegali" olduğu anlaşıldı.
Bu hastalık Mary'in yüz şeklini de değiştirmiş, kadın tanınmayacak hale gelmişti.
Ne yazık ki, Mary hastalığıyla boğuşurken, bir gün kocası da ansızın ölüvermiş ve Mary çocukları yalnız kalmıştı.
Mary bunları düşünürken, birden alkışları duyup gözlerini açtı.
Evet, Mary "Dünyanın en çirkin kadını" yarışmasının birincisi olmuştu.
Mary ödülü aldığında gözlerinden bir çift yaş kalbine damladı.
O artık çocukları için "Dünyanın en çirkin kadını"ydı.
Görünüşünden dolayı hiçbir işe alınmayan Mary,
o günden sonra sirklerde çalışmaya başladı.
İnsanların dalga geçtiği, gülüp eğlendiği Mary bir anneydi.
Kimse onun bu anne yanını görmedi.
Çünkü insanların eğlenmeye, birilerini küçümseyerek, hor görerek kendilerini yüceltmeye ihtiyaçları vardı.
Fedakâr anne Mary 59 yaşında öldü ve son nefesini verene kadar, sirklerde "dünyanın en çirkin kadını" ünvanıyla çalıştı çabaladı.
Tek derdi çocuklarının kimseye muhtaç kalmamasıydı.
Botokslu, makyajlı, takma kirpikli, çıtçıtlı saçlı ve silikon memeli kadınların "Güzel" kabul edildiği bir dünyada elbette Mary ve mary gibi kadınlar her zaman düzenin "çirkinleri" ilan edilecek.
Bir ara TV'de bir mankenle konuşuyorlardı.
Bir ara mankene dünyaca önemli bir ismi sordular ama manken bu ismi tanımadı. Ardından da gülerek "Biliyorum boşum ama hoşum." dedi.
İşte dünya tam da o noktada.
Bütün gözler boş ama "hoş" kadınların üstünde.
—Tamer Dursun
 

Ekli dosyalar

  • dünyanın en çirkin kadını.jpg
    dünyanın en çirkin kadını.jpg
    65.7 KB · Görüntüleme: 0

Kamhi Leonard

Anu_ŞaVaN
VİP Üye
Katılım
20 Ocak 2020
Mesajlar
1,355
Puanları
150
Konum
YaŞaMıN OlduĞu HeR YeR
Arkadaşlar aşağıda paylaştığım yazıyı ben çok beğendim ve okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Yirminci yüzyılın başlangıç yılları.
Dört çocuk annesi Mary sahnede, diğer yarışmacıların arasındaydı.
Kimi şişman, kimi bıyıklı, kimi de kısa boylu birçok kadın, büyük ödül olan parayı alabilmek için
"Dünyanın en çirkin kadını yarışması"na katılmıştı.
Mary tedirginlikle etrafına bakyordu.
Salonu tıka basa dolduran seyirciler kahkahalarla sahnedeki kadınlara gülüyorlardı.
Mary utandı.Mary başını öne eğdi.
Tam kulise doğru bir adım atmıştı ki, evdeki aç çocukları gözünün önüne geldi.
Bu yarışmadan alacağı para çok önemliydi.
Kocası öldükten sonra bozulan düzenini başka türlü yoluna koyamazdı.
Bağırtılara ve kahkahalara rağmen sahnede beklemeye devam etti.
"Her şey çocuklarım için." dedi kendi kendine.
Yanındaki bıyıklı kadın ;
"Anlamadım, bir şey mi dedin?" diye sordu.
Mary "Hiç" dedi "Hiçbir şey demedim."
Mary gözlerini kapattı ve eski halini düşündü.
Hastalanmadan önce ne de güzel bir kadındı.
Bakan, bir daha dönüp bakardı.
Ta ki yirmi dokuz yaşında Thomas Bevan'la evlendikten ve 4 çocuğu olduktan sonra başlayan migren, kas ve eklem ağrılarına kadar.
Doktorlar önce neler olduğunu anlayamamamıştı.
Sonra hastalığın "Akromegali" olduğu anlaşıldı.
Bu hastalık Mary'in yüz şeklini de değiştirmiş, kadın tanınmayacak hale gelmişti.
Ne yazık ki, Mary hastalığıyla boğuşurken, bir gün kocası da ansızın ölüvermiş ve Mary çocukları yalnız kalmıştı.
Mary bunları düşünürken, birden alkışları duyup gözlerini açtı.
Evet, Mary "Dünyanın en çirkin kadını" yarışmasının birincisi olmuştu.
Mary ödülü aldığında gözlerinden bir çift yaş kalbine damladı.
O artık çocukları için "Dünyanın en çirkin kadını"ydı.
Görünüşünden dolayı hiçbir işe alınmayan Mary,
o günden sonra sirklerde çalışmaya başladı.
İnsanların dalga geçtiği, gülüp eğlendiği Mary bir anneydi.
Kimse onun bu anne yanını görmedi.
Çünkü insanların eğlenmeye, birilerini küçümseyerek, hor görerek kendilerini yüceltmeye ihtiyaçları vardı.
Fedakâr anne Mary 59 yaşında öldü ve son nefesini verene kadar, sirklerde "dünyanın en çirkin kadını" ünvanıyla çalıştı çabaladı.
Tek derdi çocuklarının kimseye muhtaç kalmamasıydı.
Botokslu, makyajlı, takma kirpikli, çıtçıtlı saçlı ve silikon memeli kadınların "Güzel" kabul edildiği bir dünyada elbette Mary ve mary gibi kadınlar her zaman düzenin "çirkinleri" ilan edilecek.
Bir ara TV'de bir mankenle konuşuyorlardı.
Bir ara mankene dünyaca önemli bir ismi sordular ama manken bu ismi tanımadı. Ardından da gülerek "Biliyorum boşum ama hoşum." dedi.
İşte dünya tam da o noktada.
Bütün gözler boş ama "hoş" kadınların üstünde.
—Tamer Dursun
Dün gece okumuştum ve gerçekten bende çok beğenmiştim
Ve etkilen mistim...
Insanlara fiziksel deyil görsel deyil
Kimlikleriyle ve yüreğine bakılmalı
O mahcubiyet icin bir hayatı
Başı en dik ve onurlu şekilde yaşadı
Her insan bunu yapamaz
Sadece gerçek anneler ????????
 
Üst