Emanet Para.

Manisa45

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Ocak 2021
Mesajlar
33
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Öncelikle "Başkanlarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyaları alıp sahiplenmek de caiz değildir" açıklaması getiren Diyanet, bulunan paranın sahibine verilmek üzere çevreden şahit tutularak alınabileceğini kaydetti.

Diyanet, "Kendine mal edinmek üzere alınması, başkasının malını gasp etmek hükmündedir" ifadesini kullandı. Diyanet, buluntu para konusunda takip edilecek yöntemi, "Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır" sözleriyle açıkladı.
Hayrın bu kullanımlarını iki ana bölümde ele almak mümkündür. İlk bölüme giren âyetlerde hayır kavramı daha çok mal, servet, bolluk gibi maddî değer ve imkânlar veya daha genel olarak her türlü maddî ve mânevî nimet için kullanılmıştır. Bu âyetlerin bazısında hayır "mal" kelimesinin eş anlamlısı gibi geçer. Nitekim, "İnsan hayır sevgisine çok düşkündür" (el-Âdiyât 100/8) meâlindeki âyette hayır bütün tefsirlerde mal kelimesiyle karşılanmıştır. Hz. Süleyman'ın cins atlara olan düşkünlüğü de "hayır sevgisi" diye ifade edilmiştir (Sâd 38/32). Taberî bu âyeti açıklarken, "Araplar ata hayır derlerdi; aynı şekilde malı da hayır diye adlandırırlardı" der (Câmiʿu'l-beyân, XXIII, 154-155). Bazı âyetlerde ölen kişinin geride mal bırakması "hayır bırakma" olarak (el-Bakara 2/180), insanlara malî yardımda bulunulması da "hayır infak etme" şeklinde ifade edilmiştir (el-Bakara 2/215, 272, 273). Bir kısım âyetlerde (meselâ bk. el-Bakara 2/262, 274; en-Nisâ 4/34) doğrudan doğruya "mal infak etme" ifadesinin yer alması, Kur'an'da hayır ve mal kelimelerinin anlam birliğini açıkça göstermektedir. Hayır yine maddî anlamlarda refah, bolluk, zenginlik gibi daha geniş kavramları belirtecek şekilde de geçmektedir (meselâ bk. el-En'âm 6/17; Yûnus 10/107; el-Enbiyâ 21/35; el-Meâric 70/21; krş. Taberî, VII, 160-161; XI, 177; XVII, 24-25). Taberî, Hûd sûresinin 84. âyetini açıklarken burada geçen hayır kelimesinin "fiyat düşüklüğü, ucuzluk; zenginlik, servet, dünya ziyneti" gibi mânalara geldiğine dair değişik görüşleri aktardıktan sonra buradaki hayrın bütün dünyevî faydaları kapsadığını söyler (a.g.e., XII, 94-95). Âl-i İmrân sûresinin Allah'a yakarış mahiyetindeki bir âyetinde (3/26) mülkün sahibinin Allah olduğu ve O'nun mülkü dilediğine vereceği, dilediğinden de geri alacağı, dilediğini yüceltip dilediğini alçaltacağı belirtilir. Daha sonra gelen, "Hayır sadece senin elindedir" cümlesinden hayrın her türlü maddî ve mânevî nimetleri kapsadığı anlaşılmaktadır.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt