GÜLBAHÇELİ
VİP Üye
- Katılım
- 4 Mar 2020
- Mesajlar
- 1,542
- Puanları
- 112
geometri, ışık ve enerji
Bedenimizin etrafı, iç içe geçmiş iki Tetrahedrondan (4 yüzlü şekil-piramit) oluşan bir enerji alanı.
Bu ölçü, Davut’un Yıldızı olarak da bilinir. Üç boyutlu bir ölçüde, bu imge;
Merkabah denilen bir enerji alanıdır. Bazı gizli tekniklerle aktive edilebilen bu alan,
yüksek boyutlara kanalize olmayı sağlar. Sırrı; belli bir oranda (Fibonacci oranında) etrafınızda dönmektir.
Nefes, imgeleme teknikleri ve şuurlu yaşam bilgisi gereklidir. Bu Merkabah alanı,
kalp çakrasına yerleştirilmiş çift Tetrahedron geometrisini taşır.
Kutsal geometri aktivasyonuyla, içimizdeki temel geometrik şekiller uyandırılabilir.
Böylece, ışık beden oluşumu, ruh ve zihin açılımı sağlanır.
Çok etkili olan Kutsal Geometri aktivasyonu Hz. Süleyman tarafından uygulanmış,
gizem okullarında ışık ve enerji bütünlüğü için de öğretilmiştir.
Sanatsal açıdan, bu müzikle özdeştir. Farklı nota grupları kullanılarak uyumlu ya da uyumsuz melodiler
yaratılabilir. Gregoryan ilahileri gibi bazı müzikler bizi ruhsal dünyaya yaklaştırabilir.
Diğer müzikler ise bizi doğruca duygularımıza seslenebilir.
Gerçekten de, büyük düşünürlerden biri olan Pisagor, müzik, ses, sayı ve biçim arasındaki bağlantıyı
göstermiştir.
Dini gelenekte üç temel geometrik şekil temeldir; daire, üçgen ve kare. Bunlar,
varoluşumuzun üç seviyesini simgelemektedir; ruh, zihin ve beden. Sayı sistemleri gibi,
pergeli de ilk kez kimin kullandığı bilinmez. Muhtemelen bir ip ve iki sopaydı ama bu gelişim fikirler
ve biçimler dünyasına sembolik bir araştırmayı başlattı. Bir pergel kullanılarak bütün geometrik şekiller
çizilebilir. Bazen "Büyük Geometrici" diye anılan Tanrı, sık sık pergel kullanırken betimlenmiştir.
Geometri, sayı çalışmalarıyla da yakından ilgilidir. Tam sayılar ideal kabul edilir. Doğalarında bir tamlık,
bütünlük vardır; oysa kesirli sayılar o sayıların henüz gelişim aşamasında olduklarını göstermektedir.
Bu açıdan bakıldığında, bazen yaratım sürecindeki ilah gibi algılanır.
Tam sayılar bilinebilir ama pi gibi oranlar sadece tahmin edilebilir ve bu yüzden de bilinmezdir.
Bu, her şeye nüfuz eden Tanrı'nın kavranamaz elidir.
Ama sayılar gerek rasyonel (tam sayılar) gerekse irrasyonel (kesirli sayılar) olabilirken,
geometri bu ayrımı birleştirir. Bir daire yarıçapında rasyonel tam sayı prensibine uyarken,
çevresinde uymayabilir ve irrasyonel kesirli sayı verebilir. Bir kare ve köşegeni de benzer
bir durum gösterebilir. Örneğin; kenarları bir birim olan karenin köşegen uzunluğu 2'nin karekökü olabilir.
Kök kelimesi (karekök gibi) antik bir kavramdır ve doğadan gelmektedir.
Bir bitkinin kökü toprak altında gizlidir ama toprağın üzerinde yetişen şeyi ortaya çıkarır ve hisseder.
Aynı şekilde, sayıların karekökleri gizlidir ama içlerinde gizlidir. Örneğin; 16'nın karekökü 4'dür (4x4= 16). Ama 15'in karekökü irrasyonel bir sayıdır ve kolayca hesaplanamaz. Sayıların kareköklerini bulmak, antik matematikçiler için önemli bir konuydu. Ama bir sayının karekökü sayısal olarak hesaplanamıyorsa, geometrik olarak ortaya çıkarılabilirdi. Böylece geometrinin gücü antik zihinlerde yerleşmeye başladı.
Geometri, insan bilincinin üst düzeylerine bir giriş kapısıydı ve kutsal sanat ve
mimaride önemli hale gelmesinin de nedeni budur. Kutsal sanat ve mimaride orantıların kökenine indiğimizde,
dini binalarda ve kutsal biçimlerde bulunan gizli geometriyi tanımlayacak en iyi yol olarak kutsal geometri
kavramıyla karşılaşırız.
alıntıdır
Bedenimizin etrafı, iç içe geçmiş iki Tetrahedrondan (4 yüzlü şekil-piramit) oluşan bir enerji alanı.
Bu ölçü, Davut’un Yıldızı olarak da bilinir. Üç boyutlu bir ölçüde, bu imge;
Merkabah denilen bir enerji alanıdır. Bazı gizli tekniklerle aktive edilebilen bu alan,
yüksek boyutlara kanalize olmayı sağlar. Sırrı; belli bir oranda (Fibonacci oranında) etrafınızda dönmektir.
Nefes, imgeleme teknikleri ve şuurlu yaşam bilgisi gereklidir. Bu Merkabah alanı,
kalp çakrasına yerleştirilmiş çift Tetrahedron geometrisini taşır.
Kutsal geometri aktivasyonuyla, içimizdeki temel geometrik şekiller uyandırılabilir.
Böylece, ışık beden oluşumu, ruh ve zihin açılımı sağlanır.
Çok etkili olan Kutsal Geometri aktivasyonu Hz. Süleyman tarafından uygulanmış,
gizem okullarında ışık ve enerji bütünlüğü için de öğretilmiştir.
Sanatsal açıdan, bu müzikle özdeştir. Farklı nota grupları kullanılarak uyumlu ya da uyumsuz melodiler
yaratılabilir. Gregoryan ilahileri gibi bazı müzikler bizi ruhsal dünyaya yaklaştırabilir.
Diğer müzikler ise bizi doğruca duygularımıza seslenebilir.
Gerçekten de, büyük düşünürlerden biri olan Pisagor, müzik, ses, sayı ve biçim arasındaki bağlantıyı
göstermiştir.
Dini gelenekte üç temel geometrik şekil temeldir; daire, üçgen ve kare. Bunlar,
varoluşumuzun üç seviyesini simgelemektedir; ruh, zihin ve beden. Sayı sistemleri gibi,
pergeli de ilk kez kimin kullandığı bilinmez. Muhtemelen bir ip ve iki sopaydı ama bu gelişim fikirler
ve biçimler dünyasına sembolik bir araştırmayı başlattı. Bir pergel kullanılarak bütün geometrik şekiller
çizilebilir. Bazen "Büyük Geometrici" diye anılan Tanrı, sık sık pergel kullanırken betimlenmiştir.
Geometri, sayı çalışmalarıyla da yakından ilgilidir. Tam sayılar ideal kabul edilir. Doğalarında bir tamlık,
bütünlük vardır; oysa kesirli sayılar o sayıların henüz gelişim aşamasında olduklarını göstermektedir.
Bu açıdan bakıldığında, bazen yaratım sürecindeki ilah gibi algılanır.
Tam sayılar bilinebilir ama pi gibi oranlar sadece tahmin edilebilir ve bu yüzden de bilinmezdir.
Bu, her şeye nüfuz eden Tanrı'nın kavranamaz elidir.
Ama sayılar gerek rasyonel (tam sayılar) gerekse irrasyonel (kesirli sayılar) olabilirken,
geometri bu ayrımı birleştirir. Bir daire yarıçapında rasyonel tam sayı prensibine uyarken,
çevresinde uymayabilir ve irrasyonel kesirli sayı verebilir. Bir kare ve köşegeni de benzer
bir durum gösterebilir. Örneğin; kenarları bir birim olan karenin köşegen uzunluğu 2'nin karekökü olabilir.
Kök kelimesi (karekök gibi) antik bir kavramdır ve doğadan gelmektedir.
Bir bitkinin kökü toprak altında gizlidir ama toprağın üzerinde yetişen şeyi ortaya çıkarır ve hisseder.
Aynı şekilde, sayıların karekökleri gizlidir ama içlerinde gizlidir. Örneğin; 16'nın karekökü 4'dür (4x4= 16). Ama 15'in karekökü irrasyonel bir sayıdır ve kolayca hesaplanamaz. Sayıların kareköklerini bulmak, antik matematikçiler için önemli bir konuydu. Ama bir sayının karekökü sayısal olarak hesaplanamıyorsa, geometrik olarak ortaya çıkarılabilirdi. Böylece geometrinin gücü antik zihinlerde yerleşmeye başladı.
Geometri, insan bilincinin üst düzeylerine bir giriş kapısıydı ve kutsal sanat ve
mimaride önemli hale gelmesinin de nedeni budur. Kutsal sanat ve mimaride orantıların kökenine indiğimizde,
dini binalarda ve kutsal biçimlerde bulunan gizli geometriyi tanımlayacak en iyi yol olarak kutsal geometri
kavramıyla karşılaşırız.
alıntıdır