GÜLBAHÇELİ
VİP Üye
- Katılım
- 4 Mar 2020
- Mesajlar
- 1,542
- Puanları
- 112
YAŞAM ÇİÇEĞİ’nin desenleri evrendeki her şeyi oluşturan kutsal oranların çıkış noktasıdır.
Bu kutsal geometri, kendimizin ve evrenin gerçeğine ulaşmakta bize yardımcı olur.
Bu formu üstünde taşıyanın sezgisel gücünün artacağı, negatif enerjilerden korunacağına inanılır.
En dış çember dahil, iç içe gecmis 20 cemberden olusur ve herseyin sirrini icinde sakladigina inanilir.
Aslinin iki boyuta indirgenmis halidir.
Aslında çember de değil küredir bunlar. Üç boyutlu olarak hatta çok boyutlu olarak düşünülmelidir.
Yaşam Çiçeği içinde platon’nun 5 cismini* ve metatron’un kübü’nü barındırır.
O şekiller de tüm varoluşu inşa ederler.
Kutsal geometriyle bağdaştırılır. Semavi dinlerin hepsinde kullanılmıştır.
Dünyanın çok farklı coğrafyalarındaki (Güney Amerika, Anadolu, Ortadoğu,
Mısır, Asya, Uzak Asya, Afrika) arkeolojik çalışmalarda örneklerine raslanmıştır.
Türkiye’de, Burdur müzesinde bir lahit kapağında, Manisa müzesinde, Hacıbektaş-ı Veli türbesinde bir
çeşmenin üstünde ve Efes antik kentinde.
Evrenin ve yaşamın tüm kodunun ve başlangıcının bu sembolde gizli olduğuna inanılmakta.
Drunvalo Melchizedek “yaşam çiçeğinin unutulmuş sırrı” isimli kitabında bu sembolün Atlantis zamanında bilindiğini ve Atlantis’in çöküşüyle unutulmaması için Mısır’a taşındığını söylemektedir.
Ayrıca Da Vinci’nin de sembolü kullandığını anlatır. Gaziantep’te bir kazıda sembole tekrar raslanmıştır.
‘Sadece tek bir Ruh. Sümerlerin varoluşundan çok önce , Mısır Sakra’ yı inşa etmeden,
Endülüs ovası bile gelişmeye başlamadan önce, Ruh insanların bedenlerinde,
yüksek kültürlerde dans ederek yaşamış. Bizler kendimizi tanıdığımızdan çok daha fazlasıyız.
Biz unutmuşuz.’
‘Uzun zaman önce bizler çok yüksek bir bilinç seviyesinden düştük ve hafızalardaki hatıralar
henüz ortaya çıkmaya başlıyor. Burada dünya üstündeki yeni- eski bilinç seviyemiz bizi sonsuza kadar
değiştirecek ve bizleri gerçekte tek bir Ruh olduğunun farkındalığına geri getirecektir.’
Yaşam Çiçeğinin çizimi sadece Mısır’ da değil, dünyanın her tarafında bulunur.
Bu çizim, İrlanda’ da, Türkiye’ de, İngiltere’ de, İsrail’ de, Çin’ de, Tibet’ te, Hindistan’ da,
Japonya’ da; her yerde bulunur. Dünyanın her yerinde de adı aynıdır. Yaşam Çiçeği.
Evrendeki başka yerlerde adı değişiktir. Sessizliğin Dili ve Işığın Dili olarak tercüme edilebilir.
Bütün dillerin kaynağıdır. Evrenin öncelikli dilidir:- saf şekil ve orantı.’
Yaşam Çiçeğine çiçek denilmesinin nedeni sadece çiçeğe benzemesinden değil meyve ağacının evrelerini
temsil etmesinden dolayıdır da.
Bir ağaç, sonra bir çiçek sonra bir tohum varsa ve Dünya’ da gördüğümüz meyve ağacının döngüsü,
geometrilerle paralellik gösteriyorsa o zaman ağacın kaynağı mükemmel bir şekilde Tohumun içinde olmalıdır.’
Drunvalo Melchizedek’in Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı I kitabından.
Bütün evren bu kutsal küreden doğmuştur. Bu küre koşulsuz sevginin sembolüdür.
Bizim DNA, RNA’mız bu holografik modelden türemiştir.
Bizim hücrelerimizdeki en küçük atomik parçacığın modeli budur.
Kadim Mayalar Evren-bilincin matematiksel doğasını keşfettiler.
Yaratılışın doğası 13 ve 20 sayılarının frekanslarını içeriyordu.
13 sayısı sembolik olarak daire ile, 20 sayısı da sembolik olarak kare ile ifade ediliyordu.
Mayalarda Hunab K’u nun sembolü daire içinde kare olarak gösteriliyordu.
Hunab K’u nun anlamı ölçüyü ve hareketi verendir.
Hunab, Yaradan ve K’u piramid demektir.
Aslında, bununla Tanrısal piramidin içindedir demek istiyoruz fakat Mayalara göre bizim fiziksel
bedenlerimiz de piramittir ve içinde tasarımcının gücü vardır. 13 ve 20 sayılarının gücü bizim
içimizdeki evrenin gücünü uyandırıyor diyebiliriz.
Bedenimizde 13 ana eklem mevcuttur: Ayak bileklerimiz, dizlerimiz, kalça eklemlerimiz, dirseklerimiz,
el bileklerimiz, omuz eklemlerimiz ve boynumuz. 20 tane parmağımız vardır.
Döllenme esnasında daire olan yumurtayı döllemek için yumurtanın etrafında muhakkak
13 sperm olması gerektiği tesbit edilmiştir.
Eğer 20 parmağımızla 13 eklem hareketini toplarsak bu 33 eder ki bu bizim ışık bedenimizin sayısal ifadesidir.
Omiriliğimiz 33 parçadan oluşur.13 sayısının tam merkezi 7 dir ve bu bizim 7 çakramızın işaretidir.
Mayalara göre 7’nin gücünü kullanabilen 33’ün gücünü de kullanabilir. 13 ve 20 frekansları ay döngüleriyle,
güneşle, galaktik zamanla ve dünya zamanıyla uyumludur.
Ruhumuz bedenimizi hareket ettirmek için 13 eklemimizi kullanır.
Bu frekans Dünyamızın ve Galaksimizin doğal dönemleriyle uyumlu olduğu için
13 ve 20’nin olumlu tesirlerini hem organik yapımızda hem de boyutlar arası enerji akışlarına uyumda görürüz.
Mayaların takvimine göre 13’üncü ışın, takvimdeki en yüksek titreşimdir;dönüşümü temsil eder.
20’nci işaret ,”AHAU” Solar Zihin hem fiziksel hem spiritüel olarak ışığın gizemini açığa çıkarır.
Bu işaretlerin elverişli birleşmeleri gezegenimizin daha büyük bir IŞIĞA uyumlanma zamanına girdiğimizin
göstergesidir.
13-20-33 sayılarının frekansları bizim içimizdeki Tanrıyı uyandırır.
13: Zeki,yeniliğe açık, araştıran keşfeden, gücü egoistçe kullanmayan demektir.
3+1=4 eder. Bu sayı, karmik borçları ödemekle ilgilidir.
20: Uyanış; yeni anlam yeni planlar,sabırla, istekle, devamlılıkla gücü dönüşümde kullanabilmektir.
Mutluluk verecekleri yaratabilmek ve olumsuzları silme gücüdür.
33: En şanslı sayıdır. Sevginin sihridir. Her alanda şanstır
Yaşam Çiçeğini çizmek için önce bir daire çizersiniz , sonra bu dairenin çevresi üzerinde bir noktaya
pergelin ucunu dayayıp aynı çapta bir daire daha çizersiniz. 3. dairenizi çizmek için ,
oluşan şekilde iki dairenin kesiştiği yere pergelinizin ucunu koyup , aynı çapta bir daire daha çizersiniz
,bu işlemleri ilk şekle ulaşıncaya kadar tekrarlarsınız.
Dairelerin merkezlerini yavaş yavaş bu şekilde birleştirirsiniz .
daha sonra bütün dairelerin merkezlerini birleştirirsiniz.
Şeklin içinde birbirine ters 2 piramit iç içe geçmiştir.
Buna yıldız tetrahedron denir. Bu yıldız tetrahedronun üzerinden ışık
verirseniz bunun izdüşümü Davut’un Yıldızı ‘na benzer.
Sabun köpüğü ve zigot örnekleri yanında , DNA’nın çift sarmalı ile Samanyolu
ve Siriusun birbirine dolanarak çizdikleri yörünge örneği ,
7 nota, 7 çakra, 7 gün, 19 sayısının gizemi gibi bir sürü örnekle ilgilenir kutsal geometri…
alıntıdır
Bu kutsal geometri, kendimizin ve evrenin gerçeğine ulaşmakta bize yardımcı olur.
Bu formu üstünde taşıyanın sezgisel gücünün artacağı, negatif enerjilerden korunacağına inanılır.
En dış çember dahil, iç içe gecmis 20 cemberden olusur ve herseyin sirrini icinde sakladigina inanilir.
Aslinin iki boyuta indirgenmis halidir.
Aslında çember de değil küredir bunlar. Üç boyutlu olarak hatta çok boyutlu olarak düşünülmelidir.
Yaşam Çiçeği içinde platon’nun 5 cismini* ve metatron’un kübü’nü barındırır.
O şekiller de tüm varoluşu inşa ederler.
Kutsal geometriyle bağdaştırılır. Semavi dinlerin hepsinde kullanılmıştır.
Dünyanın çok farklı coğrafyalarındaki (Güney Amerika, Anadolu, Ortadoğu,
Mısır, Asya, Uzak Asya, Afrika) arkeolojik çalışmalarda örneklerine raslanmıştır.
Türkiye’de, Burdur müzesinde bir lahit kapağında, Manisa müzesinde, Hacıbektaş-ı Veli türbesinde bir
çeşmenin üstünde ve Efes antik kentinde.
Evrenin ve yaşamın tüm kodunun ve başlangıcının bu sembolde gizli olduğuna inanılmakta.
Drunvalo Melchizedek “yaşam çiçeğinin unutulmuş sırrı” isimli kitabında bu sembolün Atlantis zamanında bilindiğini ve Atlantis’in çöküşüyle unutulmaması için Mısır’a taşındığını söylemektedir.
Ayrıca Da Vinci’nin de sembolü kullandığını anlatır. Gaziantep’te bir kazıda sembole tekrar raslanmıştır.
‘Sadece tek bir Ruh. Sümerlerin varoluşundan çok önce , Mısır Sakra’ yı inşa etmeden,
Endülüs ovası bile gelişmeye başlamadan önce, Ruh insanların bedenlerinde,
yüksek kültürlerde dans ederek yaşamış. Bizler kendimizi tanıdığımızdan çok daha fazlasıyız.
Biz unutmuşuz.’
‘Uzun zaman önce bizler çok yüksek bir bilinç seviyesinden düştük ve hafızalardaki hatıralar
henüz ortaya çıkmaya başlıyor. Burada dünya üstündeki yeni- eski bilinç seviyemiz bizi sonsuza kadar
değiştirecek ve bizleri gerçekte tek bir Ruh olduğunun farkındalığına geri getirecektir.’
Yaşam Çiçeğinin çizimi sadece Mısır’ da değil, dünyanın her tarafında bulunur.
Bu çizim, İrlanda’ da, Türkiye’ de, İngiltere’ de, İsrail’ de, Çin’ de, Tibet’ te, Hindistan’ da,
Japonya’ da; her yerde bulunur. Dünyanın her yerinde de adı aynıdır. Yaşam Çiçeği.
Evrendeki başka yerlerde adı değişiktir. Sessizliğin Dili ve Işığın Dili olarak tercüme edilebilir.
Bütün dillerin kaynağıdır. Evrenin öncelikli dilidir:- saf şekil ve orantı.’
Yaşam Çiçeğine çiçek denilmesinin nedeni sadece çiçeğe benzemesinden değil meyve ağacının evrelerini
temsil etmesinden dolayıdır da.
Bir ağaç, sonra bir çiçek sonra bir tohum varsa ve Dünya’ da gördüğümüz meyve ağacının döngüsü,
geometrilerle paralellik gösteriyorsa o zaman ağacın kaynağı mükemmel bir şekilde Tohumun içinde olmalıdır.’
Drunvalo Melchizedek’in Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı I kitabından.
Bütün evren bu kutsal küreden doğmuştur. Bu küre koşulsuz sevginin sembolüdür.
Bizim DNA, RNA’mız bu holografik modelden türemiştir.
Bizim hücrelerimizdeki en küçük atomik parçacığın modeli budur.
Kadim Mayalar Evren-bilincin matematiksel doğasını keşfettiler.
Yaratılışın doğası 13 ve 20 sayılarının frekanslarını içeriyordu.
13 sayısı sembolik olarak daire ile, 20 sayısı da sembolik olarak kare ile ifade ediliyordu.
Mayalarda Hunab K’u nun sembolü daire içinde kare olarak gösteriliyordu.
Hunab K’u nun anlamı ölçüyü ve hareketi verendir.
Hunab, Yaradan ve K’u piramid demektir.
Aslında, bununla Tanrısal piramidin içindedir demek istiyoruz fakat Mayalara göre bizim fiziksel
bedenlerimiz de piramittir ve içinde tasarımcının gücü vardır. 13 ve 20 sayılarının gücü bizim
içimizdeki evrenin gücünü uyandırıyor diyebiliriz.
Bedenimizde 13 ana eklem mevcuttur: Ayak bileklerimiz, dizlerimiz, kalça eklemlerimiz, dirseklerimiz,
el bileklerimiz, omuz eklemlerimiz ve boynumuz. 20 tane parmağımız vardır.
Döllenme esnasında daire olan yumurtayı döllemek için yumurtanın etrafında muhakkak
13 sperm olması gerektiği tesbit edilmiştir.
Eğer 20 parmağımızla 13 eklem hareketini toplarsak bu 33 eder ki bu bizim ışık bedenimizin sayısal ifadesidir.
Omiriliğimiz 33 parçadan oluşur.13 sayısının tam merkezi 7 dir ve bu bizim 7 çakramızın işaretidir.
Mayalara göre 7’nin gücünü kullanabilen 33’ün gücünü de kullanabilir. 13 ve 20 frekansları ay döngüleriyle,
güneşle, galaktik zamanla ve dünya zamanıyla uyumludur.
Ruhumuz bedenimizi hareket ettirmek için 13 eklemimizi kullanır.
Bu frekans Dünyamızın ve Galaksimizin doğal dönemleriyle uyumlu olduğu için
13 ve 20’nin olumlu tesirlerini hem organik yapımızda hem de boyutlar arası enerji akışlarına uyumda görürüz.
Mayaların takvimine göre 13’üncü ışın, takvimdeki en yüksek titreşimdir;dönüşümü temsil eder.
20’nci işaret ,”AHAU” Solar Zihin hem fiziksel hem spiritüel olarak ışığın gizemini açığa çıkarır.
Bu işaretlerin elverişli birleşmeleri gezegenimizin daha büyük bir IŞIĞA uyumlanma zamanına girdiğimizin
göstergesidir.
13-20-33 sayılarının frekansları bizim içimizdeki Tanrıyı uyandırır.
13: Zeki,yeniliğe açık, araştıran keşfeden, gücü egoistçe kullanmayan demektir.
3+1=4 eder. Bu sayı, karmik borçları ödemekle ilgilidir.
20: Uyanış; yeni anlam yeni planlar,sabırla, istekle, devamlılıkla gücü dönüşümde kullanabilmektir.
Mutluluk verecekleri yaratabilmek ve olumsuzları silme gücüdür.
33: En şanslı sayıdır. Sevginin sihridir. Her alanda şanstır
Yaşam Çiçeğini çizmek için önce bir daire çizersiniz , sonra bu dairenin çevresi üzerinde bir noktaya
pergelin ucunu dayayıp aynı çapta bir daire daha çizersiniz. 3. dairenizi çizmek için ,
oluşan şekilde iki dairenin kesiştiği yere pergelinizin ucunu koyup , aynı çapta bir daire daha çizersiniz
,bu işlemleri ilk şekle ulaşıncaya kadar tekrarlarsınız.
Dairelerin merkezlerini yavaş yavaş bu şekilde birleştirirsiniz .
daha sonra bütün dairelerin merkezlerini birleştirirsiniz.
Şeklin içinde birbirine ters 2 piramit iç içe geçmiştir.
Buna yıldız tetrahedron denir. Bu yıldız tetrahedronun üzerinden ışık
verirseniz bunun izdüşümü Davut’un Yıldızı ‘na benzer.
Sabun köpüğü ve zigot örnekleri yanında , DNA’nın çift sarmalı ile Samanyolu
ve Siriusun birbirine dolanarak çizdikleri yörünge örneği ,
7 nota, 7 çakra, 7 gün, 19 sayısının gizemi gibi bir sürü örnekle ilgilenir kutsal geometri…
alıntıdır