Anadolumuzda Bulunan Mezar Çeşitleri

aga_0074

Youtube sayfamız Defineadresi TV
VİP Üye
Katılım
19 Ocak 2020
Mesajlar
1,049
Puanları
151
Anadoludaki mezar çeşitlerini 6 gurupta inceleyebiliriz....


-Kaya Oyuğu ve Kaya Aralığı Mezarları
-Sandık Mezar (lahit)
-Küp Mezarlar
-Oda Mezar
-Yığma mezar
-Basit Toprak Mezar


1- Kaya Oyuklarına ve Kaya boşluklarına Yapılan Mezarlardır


Yere sabit kaya kitlelerinin oyukları ve aralıklarıda ayrı bir mezar şekli olarak incelenir. Mezar çukuru kazılırken ana kayaya rastlanılması durumunda kaya şekillendirilmesi yerine onun düz olmayan oyuk ve aralıklarından da faydalanılarak mezar yeri açılmaktadır.


Her kaya oyması mezarla ilişkilendirilmemelidir, kaya oyuklarının mezar olduğunu anlamak için çevrede sunu çanakları ve mezar sunakları aranmalıdır. dışarıda her hangi bir belirti yoksa iç mimari yapı dikkate alınmalıdır, iç mimari döşeme ölü gömme kültüne uygunsa bu kaya oyuğunun mezar olduğunu anlarız. Bununla beraber Tasarım, işçilik, konum ve giriş özellikleri de mezara özgü ip uçları verir. Kaya odalarının işlevini saptamaya çalışırken kullanılan tek ölçüt mezar belirtileri olmamalıdır.


1580647332093.png


Kaya mezarları


Kaya mezarları yer üstü ve yer altı (zemin altı) kaya mezarları olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Kaya mezarları ilk baktığınızda birbirlerine benzerlik göstersede biraz ayrıntılı incelendiğinde, bunların farklı özelliklerinin olduğu fark ederiz. Açılan bazı mezar planlarının kabaca tek odalılar ve çok odalılar olarak sınıflandırırız.


Defineci arkadaşların kaya mezar çeşitleri dediğimizde ilk önce plan anlayışları, boyutları, oda sayısı, kapıları ve iç donanımları aklınıza gelmelidir.


Çok Odalı Kaya Mezarları: Ön girişte büyük bir kapıdan geçildikten sonra geniş bir ana oda ve bu odadan daha küçük kapılarla geçilen yan oda veya odalardan oluşur. Diğerlerine göre daha büyük olan ana odanın mimari yapısı ve işçiliği daha düzgün olup, yan odalar bir çoğunda gelişi güzel yapılmıştır. Çok odalı kaya mezarları, boyutları bakımından ilgi çekicidirler. Kapıları rahatlıkla girilebilecek genişlik ve yüksekliktedir. En sık rastladığımız kapı genişlik ölçüleri 0.70 ile 1.80 metredir. yüksekliği ise 1.10 ile 3 metre civarlarındadadır. Ana odalar törensel uygulamalara hizmet edecek boyutlarda yapılmıştır. Yan odalar ana salondan daha küçüktür; ortalama üçte biri ölçülerine yakın denilebilir. Bu mezarlara kral, yönetici ve aile bireyleri gömülmüştür. Normalden daha küçük olanlar ise gelir seviyeleri yüksek olan keimselerdir. Arka odalarda iskelet ve ölü hediyelerinin depolandığı bölümler bulunabilir. Bu tüp çok odalılara giden bir patika yol mutlaka vardır. Kayalık alana yapılmış sade bir patika yol sizi kaya mezara götürebilir. Yada ana kaya üzerinde merdiven ve benzer yol izleri varsa burada mutlak suretle kaya mezarı vardır. bu yolun bitimi direk kapıya yada girişe kadar devam eder.


Tek Odalı Kaya Mezarları: Tek odalılarda genel plan, ana kaya yüzeyine açılmış bir giriş, küçük bir kapı açıklığı ve arkasındaki tek odadan oluşur. Kapı oda seviyesinden bir hayli yüksekte olur. Mezarların çoğunda arka duvar ile yan duvarına yapılan yüksek sekiler (ölü yatağı) bulunur. Bu tip ana kayada bulunan tek odalıların dışarıda bir sunağı vardır. Bu sunak yani oyma bulunduğu kayanın üzerinde yada yakın biyerde olur. bir mezar yada girişi bulunmadan önce mezarın kutsandığı alan mutlaka bulunmalıdır. Kutsama alanını bulduktan sonra oradaki küçük patika yol yada kolay yürünebilir bir alan sizi mezara götürebilir.


Bazı kaya mezarları ise odasız şekilde tasarlanmıştır. uygun kaya ölü sığabilecek kadar oyulup, ölü yerleştirildikten sonra üzeri kapak ile kapatılır. Girişi yandan yapılan kaya mezarlarında ise kapı yapılır. Bunların yan duvarlarındaki oymalar ise ölü hediyelerinin koyulduğu yerlerdir. Zemin altı kaya mezarların girişi genelde güney doğu tarafındadır,Giriş her ne kadar güney doğu desekte kaya yapısının imkan verdiği şekilde yapılanlarda vardır. Neredeyse tüm kaya mezarların mezar işareti olduğu gibi mezarlarına ölü hediyeleride konulmuştur. Kaya mezarı tipleri mezarı yaptıranın ait olduğu sosyal statüye, ekonomik güce ve dönemin gelenek göreneklerine göre çeşitlilik gösterir.


Kalıcı ve hazır yapı olarak görünen kayalar kaya mezar için seçilir, Kaya mezarları ölü evi olarakta bilinir.


Bazı kaya mezarlar yüzeyde birbirine yakın mesafede, ancak dağınık biçimde yer alır. Bu da belirli bir plana uyulmadan kaya yapısının imkan verdiği şekilde mezar yapısı için tercih edildiğini Definecilerin bilmesi gerekir. Bu mezarlara ulaşımı sağlayan herhangi bir yol kalıntısı yoktur. yukarıda belirttiğimiz gibi yol kalıntısı olan mezarlar çok odalı kaya mezarlardır yada statü çok yüksek olan kimseler için yapılan kaya mezarlardır.


Açtığınız bir kaya mezarın tek oda yada çok odalı olduğunu anlamanız için. ilk bakacağınız bu mezara gelen bir yol kalıntısı varmıdır, mezarın kapı olmalı ve kapı için mil yapatları olmalıdır. Çok odalılar sürekli kullanıldığı için bir kapısının olması gerekliliğinden girişlerde kapı için mil yataklarının bulunması, silmelerin yapılması Bunun dışında istisnayı durumların görüldüğü diğer özellikler ise iç duvarlarındaki niş açıkları, oda tabanında sunak olması gibi belirtiler olmalıdır. bu şekilde çok odalı olduğunu anlar diğer odalardaki defineye ulaşabilirsiniz.


2- Sandık Mezar


Taştan, ağaçtan ve kerpiçten yapılan bu mezarlar dikdörtgen ve kare şeklinde tercih edilmektedir. Genelde dört tarafı taşla çevrilidir. Üzeri bazen kapatılır, bazen kapatılmaz ve amaç sandık şeklini oluşturmaktır. Sal taşları ile yapılmaktadır. Bir ya da daha fazla gömü hocker tarzda gömülmektedir. Eğer üzweri kapatılmamış ise bu megalit sınıfına girebilir, tam sandık oluşturulmuş dış ceğhe figürlerle resmedilmiş ise bu lahit sınıfına girer.


1580647170818.png


Sanduka mezar


En çok karşılaşılan mezar tiplerinden birisi de sanduka mezardır. Mezar mimarisi içerisinde araştırmacıların oda mezar ve sanduka mezar tiplerini ayırt etmede sorunlar yaşanan mezar tipidir. Taştan inşa edilmiş bazı oda mezarın boyut ve duvar yapım teknikleri bakımından taş örgü sanduka mezarı ile belirgin farklılıklar göstermemesidir. Bu farklılıkların oluşmamasının en önemli nedeni ise bir oda mezarın boyut, yükseklik, duvar tekniği, giriş gibi temel özellikleri ve standartlarının ne olması gerektiği konusunda araştırmacılar arasında ortak bir noktanın bulunmamasıdır. Sanduka mezarların ana kayaya oyulmuş olarak yapılan tipi en yaygın olanıdır. Ana kaya üzerine oyularak yapılan sanduka mezarın yanı sıra yerel özellikler gösteren tek parça büyük plaka blokların bir araya getirilmesi suretiyle oluşturulan sanduka mezarlarda nekropol alanlarında bulmak mümkündür.


Lahit Mezarlar


Lahit; Taş veya mermerin tabut gibi oyularak ölülerini muhafaza ettikleri mezar tipine denir. Çoğunlukla mermer taştan oyulan, sandık şeklinde yapılır, Pişmiş toprak lahitler ve granit lahitlerde vardır.


1580647127567.png


Lahit’in kelime anlamı eski yunancada sarkophagos yani et yiyici anlamına gelmektedir. Lahitler, ölü gömme geleneklerine paralel olarak gelişmiş bir mezar tipidir. Küçük mezar evler olarak da bilinmekte olup genelde 2-3 mt uzunluğundaki bütün ceset koruyucu kaplar lahit olarak adlandırılabilmektedir. Antik çağda içine ölünün yatırıldığı ahşap, pişmiş toprak, taş, kireç taşı ve Mermerden yapılmış özel sanduka olarak bilinen lahit Antik Yunan ve Roma’da en yaygın gömüt malzemesi olarak kullanılmıştır.


Lahitler, hem ekonomik nedenler hem de malzemenin temini nedeni ile antik dönemlerde en fazla karşılaşılan gömü biçimidir. Magnesia antik kenti nekropollerinde de lahitler oldukça yoğun şekilde karşımıza çıkmaktadır ve çıkması beklenmektedir. Aşağıda bu nedenle lahit tiplerinden kısaca bahsedilmiştir.


Lahit Yapımında Kullanılan Malzemeler, Cesedin Yakılması ve Küllerin Saklanması, Ölülerin Gömülmesi, Lahitlerin Biçimleri ve Adlandınlmaları, Yapım Tekniği-Boyama, Lahitlerin Yerleştirilişi, Lahitlerin Stoktan Çıkarılıp Hazırlanması, Ismarlanması, Maliyet, Lahitlerin Üzerindeki Yazıtlar, Lahitlerin Üzerindeki Portreler, Biçimlerin, Süslemelerin ve Sahnelerin Örnekleri, Betimlemelerin Anlamı, Genel ve Bölgesel Lahit Grupları gibi konular lahitleri daha iyi tanımanız için bilinmesi gereken konulardır.


lahitler, tek tip olmayıp, özelliklerine göre farklı guruplara ayrılmaktaydı. Bu lahitleri; 1. Girlandlı Lahitler, 2.Yarım İşlenmiş Lahitler, 3. Frizli Lahitler, 4. Sütunlu Lahitler, 5. Sandık Lahitler, 6. Tabula Ansatalı Lahitler, 7. Yivli Lahitler v.b. şekilde guruplar halinde değerlendirmek mümkündür.


Tekne Mezarlar.
1580647086592.png

Anadoluda en yaygın mezarların başında tekne mezarlar gelir. tekne mezarlar, ana kaya derinlemesine oyularak ve üzeri çoğunlukla üçgen alınlıklı bir kapakla örtülen inhumasyona yönelik mezar tipidir. tekne mezarların tamamı tek kişinin koyulabileceği şekilde tasarlanmıştır.


3- Küp Mezarları


Anadoluda çok sık rastlanana mezar tipidir. Definecilerin pek ilgisini çekmez çünkü hediye eşya çıkma oranı düşüktür. Bu mezarların geçmişi Neolitik Döneme kadar dayanır. Birey yakılmadan gömülecekse cesedin boyutlarına uygun küpler bulunup içine yerleştirilir. Birey yakılacak ise daha küçük boyutlu küpler yeterli olur. Küplerin ağzı genellikle taşla ya da kiremitle kapatılır.


Pithos: Antik çağlarda kullanılan küp şeklindeki büyük kaplara verilen isimdir. Boyutları ortalama bir insan kadar olan bu kaplar pithos gömü denilerek, mezar olarak kullanılmıştır, günümüzde ise küp mezar adını almıştır.


1580646994829.png



Kremasyon, ölen kişinin cesedinin yaklaşık olarak 1.000 derece sıcaklıkta en az 1 saat yakılmasıdır, cesedin yakıldıktan sonra küllerin pithoslara (küp) koyularak gömülmesidir. Ölülerine bir mekan oluşturma, onları sonsuza taşıma isteğiyle, insanlar bazen onları yakarak küllerini saklamışlar, bazen bir küpün içine koyarak defnetmişler, bazen de fazla özelliği olmayan basit mezarlara gömmüşlerdir. Ama en yaygın kremasyon mezar tipi, küllerin urne içinde ayrı bir oyuğa yerleştirildiği çukur mezar tipidir.


Tam olarak inhumasyon, vücudunun bir bütün olarak gömülmesi şekline denir. Kremasyon ise, cesedin yakıldıktan sonra küllerin gömülmesi işlemine verieln addır.. Ölülerine bir mekan oluşturma, onları sonsuza taşıma isteğiyle, insanlar bazen onları yakarak küllerini saklamışlar, bazen bir küpün içine koyarak defnetmişler, bazen de fazla özelliği olmayan basit mezarlara gömmüşlerdir. Ama en yaygın kremasyon mezar tipi, küllerin urne içinde ayrı bir oyuğa yerleştirildiği çukur mezar tipidir.


Pithos ve Amphora ve Diğer Kapların Mezarlarda Kullanım şekli


Pithos, amphora veya pişirme kapları bezemesiz ve kaba şekilde yapılmış kaplardır. Yetişkinler için büyük boyutlu pithoslar (küpler) veya birden fazla pithos kullanılırken, birçok nekropoliste bebekler sadece amphora veya mutfak kaplarının içerisine gömülmüştür.


Batı Anadoluda belirlenmiş nekropolis alanlarında da yetişkinler ve çocuklar için pithoslar kullanılırken, bebekler daha çok basit bir vazo içerisine gömülmüştür. Klazomenai, Pitane, Antandros, Tenedos ve Assos?ta yetişkinler ve çocuklar için kullanılmış çok sayıda pithos gömü ortaya çıkmıştır. Sözü edilen nekropolislerde de açığa çıkan pithoslar, yan yatırılmakta ve ağızları geniş plaka taşlar ile örtülmektedir.


Küp mezarlar, M.Ö. 2700 ile 1800 yılları arasında kullanılan bir çeşit ölü gömme geleneğidir. Genellikle doğuya dönüktür. Ölü küpün içine hoker pozisyonunda konulmuştur. Hoker pozisyonu, ayakların karna çekilmesiyle oluşturulan pozisyondur. Ceninin anne karnındaki pozisyonu da hoker pozisyonudur. Zaten küp mezarlardaki amacın "Dünyaya geldiği gibi gitsin" düşüncesi olduğu düşünülmektedir. Ölünün kapalı bir yere konması gerektiği düşüncesinin bu dönemde başladığı tahmin edilmektedir. Küp mezarların ağızları kapaktaşı yada derin bir çömlekle kapatılmıştır. Etrafları taşlarla desteklenmiştir. Ülkemizin bir çok ilinde bol sayıda örnekleri vardır. Bu mezarlarda en sık rastlanan hediyeler bronz iğneler ve gaga ağızlı testilerdir. Ayrıca kadınlarda brozn yüzük, küpe, bilezik erkeklerde ise bronz spatula, taş balta vb. gibi objeler çıktığı görülmüştür. Konunun en altında küp mezarlara ait resimler yer almaktadır.


Küçük yapılı Küpler ve mezarlar


Çocuk ve bebek ölümleri eski çağlarda en yüksek ölüm oranına sahip grubu oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, bebeklerin büyük çoğunluğu doğumdan sonraki ilk hafta içerisinde ölmekteydi. Genel bir hesaplama yaptığımızda bebek ölüm oranı %35 civarındaydı. Bu ölümlerden dolayı genellikle yeni doğan bebeklere adı, doğumdan 1 hafta sonra verilirdi.


Lahit ve sandık mezarlarla beraber günlük kullanım için üretilmiş pişmiş toprak kaplarda yani küplerde mezar için kullanılmıştır. İyi kalitede bezeli lahit ve sandıkların aksine bu kaplar genellikle pithos (küp mezar), amphora veya pişirme kapları gibi bezemesiz ve kaba örneklerdir. Yetişkinler için büyük boyutlu pithoslar veya birden fazla pithos kullanılırken, bir çok mezarlık alanında bebekler sadece amphora veya mutfak kaplarının içerisine gömülmüştür. pithos dediğimiz küp, amphora ve mutfak kapları dediğimiz küplerin küçük hali olarak tanımlanabilir. bunların tam ayrışmiş tanımı ise küp mezar ve çömlek mezar şeklindedir.


Eski Yunan Dünyasındaki birçok mezarlık alanlarında, yan yatırılmış olarak ele geçen kapların ağız kısımları taş levha veya büyük bir vazo parçası ile kapatılmıştır.


4- Oda Mezarları


Taş, kerpiç, gibi malzemeler kullanılarak yapılan küçük odalardır, Genelde ön girişleri vardır ve ev şeklinde olur. Üzerleri sal taşı, ahşap yada pişmiş kiremit ile kapatılır üzeri toprak örtülerek zemin altında bırakılır.


1580646873806.png


Tonozlu Oda Mezarları


Genel bir tanımlamayla tonozlu mezar olarak adlandırılan bu tip verilen isimden de anlaşılacağı üzere üst örtüsü beşik tonoz şeklinde olan oda mezarlardır. bu gurubu aynı zamanda "oda" anlamına gelen "Kamara" olarak da tanımlamıştır. Bu konuda oldukça yaygın bir şekilde karşımıza çıkmakta olan yer üstüne duvar örgü tekniği ile inşa edilen tonozlu mezar yapıları incelenecektir.


5- Yığma Mezarlar; (Tümülüsler)


Farklı toprak katmanları bir yere yığılarak yapılan mezar tipleridir. Mezar odası zemine yapıldıktan sonra farklı topraç çeşitleri ile üzeri kapatılan, örnek tümülüs şeklindeki möezarlar yığma mezar denilmektedir. bu bazen çakıl yığını olarakta karşımıza çıkmaktadır. Girişleri ve dramoz şeklinde tünelleri vardır,bu tünellerin bir çoğu tuzaklıdır, yığma mezarlar hediye bakımından en zengin mezar tipleridir.


1580646802580.png


Tümülüsler Kral, kral ailesi yada şehrin üst düzey yöneticileri için yapılan yığma mezar tipidir.Önce zemin üzerine inşa edilen mezar odası, sonra üstüne yığılan toprak veya taşlardan oluşturulan yapay tepe mezarlardır. Tümülüsün boyu, mimari estetiği ölen kişinin zenginliği, değeri ölçüsünde değişmektedir. Boyu daha yüksek olanlar daha zengin krallar için yapılmıştır. Bu yapılar her zaman 9 metrenin katları olan 9,18,27,36 metre gibi yükseklikte tasarlanır.


1580646770473.png


Tümülüs ve höyükler birbirleri ile karşılaştırılsada birbirlerinden farklıdır, Höyükler tepe üzerindeki yerlerşim yerinin terk ediilip tahrip olduktan sonra üzerine yeni yerleşim yapılması geçen zaman diliminde bu yapınında tahrip edilerek üzerine tekrardan yenisinin yapılması sonucu oluşan tepelerdir. Tümülüs ise kral, kraliçe, prenses gibi statü yüksek kimselere yapılan mezarların üzeri toprakla doldurularak oluşturulmuş tepelerdir.


Tümülüsler 6 ana gurupta incelenmelidir. lahit mezarlı tümülüsler, basit kiremit mezarlı tümülüsler, içinde mezar olmayan tümülüsler, içinde sadece at iskeleti olan tümülüsler ve mezar odalı tümülüsler olmak üzere altı ayrı gurup içerisine incelenmektedir.


Bir tepenin tümülüs olup olmadığını anlamanın bazı yolları vardır.


1- Yakınında su kaynağı (dere) varsa, tümülüs inşasında suya bolca ihtiyaç vardır bu yüzden tümülüsler mutlaka dereye yakın yerlere inşa edilir.


2- Hakim bir tepe, vadiye bakan yamaç yüzeyinde yada düz yerde her taraftan rahat
gözüküyorsa.


3- Yakın mesafe içerisinde yerleşim yeri ya da ibadet edilen mekan varsa.


4- Yüzeyinde küp, çanak, çömlek, kül, kiremit ve tuğla gibi malzemeler yoksa.


5- Huni şeklinde tepe açısı dar ise.


Bu beş koşulu taşıyan yapay tepeciklerin tümülüs olma ihtimali yüksektir..


6- Basit Topraktan yapılmış Mezarlar


Anadolunun höyüklerde en eski, yani toprağın a tabakası denilen tabaka altında görülen ve varlığını uzun müddet koruyan bu mezar tipine rastlanmaktadır. Mezar çukurunun boyu hocker ve uzatılmış durumda gömülen bir insanı içine alabilecek uzunlukta olup, derinliği de yerine göre 0.30-0.90 cm. arasında değişmektedir. çukur düzensiz, dikdörtgen, kare veya elips olup, genişliği 0.30-0.60 cm. arasındadır. Toprağa kazılan mezar çukurlarının taban ve yan taraflarında taş ve kerpiçten bir yapı izine rastlanmadığı gibi üstleri de yalnız çukurdan çıkarılan toprakla örtülmektedir. Diğer bir deyimle basit fakir mezarları diye adlandırılabilir. Bu tip mezarlara Anadolu coğrafyasının tamamı yerleşkelerinde rastlamak mümkündür. Bu da gösterirki, ancak küçük ayrıntılarda farklılıkların saptanabileceği toprak mezarlar her kültürde birbirlerinden etkisizce ortaya çıkmışla. Ve günümüzün en yaygın gömme türü olarak kabul edilmektedir. Bu tip mezarlar profesyonel definecilerin ilgisi alanında değildir çünkü mezarlar genelde boş çıkar.
 

Baykan

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ocak 2020
Mesajlar
325
Puanları
17
Anadoludaki mezar çeşitlerini 6 gurupta inceleyebiliriz....


-Kaya Oyuğu ve Kaya Aralığı Mezarları
-Sandık Mezar (lahit)
-Küp Mezarlar
-Oda Mezar
-Yığma mezar
-Basit Toprak Mezar


1- Kaya Oyuklarına ve Kaya boşluklarına Yapılan Mezarlardır


Yere sabit kaya kitlelerinin oyukları ve aralıklarıda ayrı bir mezar şekli olarak incelenir. Mezar çukuru kazılırken ana kayaya rastlanılması durumunda kaya şekillendirilmesi yerine onun düz olmayan oyuk ve aralıklarından da faydalanılarak mezar yeri açılmaktadır.


Her kaya oyması mezarla ilişkilendirilmemelidir, kaya oyuklarının mezar olduğunu anlamak için çevrede sunu çanakları ve mezar sunakları aranmalıdır. dışarıda her hangi bir belirti yoksa iç mimari yapı dikkate alınmalıdır, iç mimari döşeme ölü gömme kültüne uygunsa bu kaya oyuğunun mezar olduğunu anlarız. Bununla beraber Tasarım, işçilik, konum ve giriş özellikleri de mezara özgü ip uçları verir. Kaya odalarının işlevini saptamaya çalışırken kullanılan tek ölçüt mezar belirtileri olmamalıdır.


Ekli dosyayı görüntüle 485


Kaya mezarları


Kaya mezarları yer üstü ve yer altı (zemin altı) kaya mezarları olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Kaya mezarları ilk baktığınızda birbirlerine benzerlik göstersede biraz ayrıntılı incelendiğinde, bunların farklı özelliklerinin olduğu fark ederiz. Açılan bazı mezar planlarının kabaca tek odalılar ve çok odalılar olarak sınıflandırırız.


Defineci arkadaşların kaya mezar çeşitleri dediğimizde ilk önce plan anlayışları, boyutları, oda sayısı, kapıları ve iç donanımları aklınıza gelmelidir.


Çok Odalı Kaya Mezarları: Ön girişte büyük bir kapıdan geçildikten sonra geniş bir ana oda ve bu odadan daha küçük kapılarla geçilen yan oda veya odalardan oluşur. Diğerlerine göre daha büyük olan ana odanın mimari yapısı ve işçiliği daha düzgün olup, yan odalar bir çoğunda gelişi güzel yapılmıştır. Çok odalı kaya mezarları, boyutları bakımından ilgi çekicidirler. Kapıları rahatlıkla girilebilecek genişlik ve yüksekliktedir. En sık rastladığımız kapı genişlik ölçüleri 0.70 ile 1.80 metredir. yüksekliği ise 1.10 ile 3 metre civarlarındadadır. Ana odalar törensel uygulamalara hizmet edecek boyutlarda yapılmıştır. Yan odalar ana salondan daha küçüktür; ortalama üçte biri ölçülerine yakın denilebilir. Bu mezarlara kral, yönetici ve aile bireyleri gömülmüştür. Normalden daha küçük olanlar ise gelir seviyeleri yüksek olan keimselerdir. Arka odalarda iskelet ve ölü hediyelerinin depolandığı bölümler bulunabilir. Bu tüp çok odalılara giden bir patika yol mutlaka vardır. Kayalık alana yapılmış sade bir patika yol sizi kaya mezara götürebilir. Yada ana kaya üzerinde merdiven ve benzer yol izleri varsa burada mutlak suretle kaya mezarı vardır. bu yolun bitimi direk kapıya yada girişe kadar devam eder.


Tek Odalı Kaya Mezarları: Tek odalılarda genel plan, ana kaya yüzeyine açılmış bir giriş, küçük bir kapı açıklığı ve arkasındaki tek odadan oluşur. Kapı oda seviyesinden bir hayli yüksekte olur. Mezarların çoğunda arka duvar ile yan duvarına yapılan yüksek sekiler (ölü yatağı) bulunur. Bu tip ana kayada bulunan tek odalıların dışarıda bir sunağı vardır. Bu sunak yani oyma bulunduğu kayanın üzerinde yada yakın biyerde olur. bir mezar yada girişi bulunmadan önce mezarın kutsandığı alan mutlaka bulunmalıdır. Kutsama alanını bulduktan sonra oradaki küçük patika yol yada kolay yürünebilir bir alan sizi mezara götürebilir.


Bazı kaya mezarları ise odasız şekilde tasarlanmıştır. uygun kaya ölü sığabilecek kadar oyulup, ölü yerleştirildikten sonra üzeri kapak ile kapatılır. Girişi yandan yapılan kaya mezarlarında ise kapı yapılır. Bunların yan duvarlarındaki oymalar ise ölü hediyelerinin koyulduğu yerlerdir. Zemin altı kaya mezarların girişi genelde güney doğu tarafındadır,Giriş her ne kadar güney doğu desekte kaya yapısının imkan verdiği şekilde yapılanlarda vardır. Neredeyse tüm kaya mezarların mezar işareti olduğu gibi mezarlarına ölü hediyeleride konulmuştur. Kaya mezarı tipleri mezarı yaptıranın ait olduğu sosyal statüye, ekonomik güce ve dönemin gelenek göreneklerine göre çeşitlilik gösterir.


Kalıcı ve hazır yapı olarak görünen kayalar kaya mezar için seçilir, Kaya mezarları ölü evi olarakta bilinir.


Bazı kaya mezarlar yüzeyde birbirine yakın mesafede, ancak dağınık biçimde yer alır. Bu da belirli bir plana uyulmadan kaya yapısının imkan verdiği şekilde mezar yapısı için tercih edildiğini Definecilerin bilmesi gerekir. Bu mezarlara ulaşımı sağlayan herhangi bir yol kalıntısı yoktur. yukarıda belirttiğimiz gibi yol kalıntısı olan mezarlar çok odalı kaya mezarlardır yada statü çok yüksek olan kimseler için yapılan kaya mezarlardır.


Açtığınız bir kaya mezarın tek oda yada çok odalı olduğunu anlamanız için. ilk bakacağınız bu mezara gelen bir yol kalıntısı varmıdır, mezarın kapı olmalı ve kapı için mil yapatları olmalıdır. Çok odalılar sürekli kullanıldığı için bir kapısının olması gerekliliğinden girişlerde kapı için mil yataklarının bulunması, silmelerin yapılması Bunun dışında istisnayı durumların görüldüğü diğer özellikler ise iç duvarlarındaki niş açıkları, oda tabanında sunak olması gibi belirtiler olmalıdır. bu şekilde çok odalı olduğunu anlar diğer odalardaki defineye ulaşabilirsiniz.


2- Sandık Mezar


Taştan, ağaçtan ve kerpiçten yapılan bu mezarlar dikdörtgen ve kare şeklinde tercih edilmektedir. Genelde dört tarafı taşla çevrilidir. Üzeri bazen kapatılır, bazen kapatılmaz ve amaç sandık şeklini oluşturmaktır. Sal taşları ile yapılmaktadır. Bir ya da daha fazla gömü hocker tarzda gömülmektedir. Eğer üzweri kapatılmamış ise bu megalit sınıfına girebilir, tam sandık oluşturulmuş dış ceğhe figürlerle resmedilmiş ise bu lahit sınıfına girer.


Ekli dosyayı görüntüle 484


Sanduka mezar


En çok karşılaşılan mezar tiplerinden birisi de sanduka mezardır. Mezar mimarisi içerisinde araştırmacıların oda mezar ve sanduka mezar tiplerini ayırt etmede sorunlar yaşanan mezar tipidir. Taştan inşa edilmiş bazı oda mezarın boyut ve duvar yapım teknikleri bakımından taş örgü sanduka mezarı ile belirgin farklılıklar göstermemesidir. Bu farklılıkların oluşmamasının en önemli nedeni ise bir oda mezarın boyut, yükseklik, duvar tekniği, giriş gibi temel özellikleri ve standartlarının ne olması gerektiği konusunda araştırmacılar arasında ortak bir noktanın bulunmamasıdır. Sanduka mezarların ana kayaya oyulmuş olarak yapılan tipi en yaygın olanıdır. Ana kaya üzerine oyularak yapılan sanduka mezarın yanı sıra yerel özellikler gösteren tek parça büyük plaka blokların bir araya getirilmesi suretiyle oluşturulan sanduka mezarlarda nekropol alanlarında bulmak mümkündür.


Lahit Mezarlar


Lahit; Taş veya mermerin tabut gibi oyularak ölülerini muhafaza ettikleri mezar tipine denir. Çoğunlukla mermer taştan oyulan, sandık şeklinde yapılır, Pişmiş toprak lahitler ve granit lahitlerde vardır.


Ekli dosyayı görüntüle 483


Lahit’in kelime anlamı eski yunancada sarkophagos yani et yiyici anlamına gelmektedir. Lahitler, ölü gömme geleneklerine paralel olarak gelişmiş bir mezar tipidir. Küçük mezar evler olarak da bilinmekte olup genelde 2-3 mt uzunluğundaki bütün ceset koruyucu kaplar lahit olarak adlandırılabilmektedir. Antik çağda içine ölünün yatırıldığı ahşap, pişmiş toprak, taş, kireç taşı ve Mermerden yapılmış özel sanduka olarak bilinen lahit Antik Yunan ve Roma’da en yaygın gömüt malzemesi olarak kullanılmıştır.


Lahitler, hem ekonomik nedenler hem de malzemenin temini nedeni ile antik dönemlerde en fazla karşılaşılan gömü biçimidir. Magnesia antik kenti nekropollerinde de lahitler oldukça yoğun şekilde karşımıza çıkmaktadır ve çıkması beklenmektedir. Aşağıda bu nedenle lahit tiplerinden kısaca bahsedilmiştir.


Lahit Yapımında Kullanılan Malzemeler, Cesedin Yakılması ve Küllerin Saklanması, Ölülerin Gömülmesi, Lahitlerin Biçimleri ve Adlandınlmaları, Yapım Tekniği-Boyama, Lahitlerin Yerleştirilişi, Lahitlerin Stoktan Çıkarılıp Hazırlanması, Ismarlanması, Maliyet, Lahitlerin Üzerindeki Yazıtlar, Lahitlerin Üzerindeki Portreler, Biçimlerin, Süslemelerin ve Sahnelerin Örnekleri, Betimlemelerin Anlamı, Genel ve Bölgesel Lahit Grupları gibi konular lahitleri daha iyi tanımanız için bilinmesi gereken konulardır.


lahitler, tek tip olmayıp, özelliklerine göre farklı guruplara ayrılmaktaydı. Bu lahitleri; 1. Girlandlı Lahitler, 2.Yarım İşlenmiş Lahitler, 3. Frizli Lahitler, 4. Sütunlu Lahitler, 5. Sandık Lahitler, 6. Tabula Ansatalı Lahitler, 7. Yivli Lahitler v.b. şekilde guruplar halinde değerlendirmek mümkündür.


Tekne Mezarlar.
Ekli dosyayı görüntüle 482

Anadoluda en yaygın mezarların başında tekne mezarlar gelir. tekne mezarlar, ana kaya derinlemesine oyularak ve üzeri çoğunlukla üçgen alınlıklı bir kapakla örtülen inhumasyona yönelik mezar tipidir. tekne mezarların tamamı tek kişinin koyulabileceği şekilde tasarlanmıştır.


3- Küp Mezarları


Anadoluda çok sık rastlanana mezar tipidir. Definecilerin pek ilgisini çekmez çünkü hediye eşya çıkma oranı düşüktür. Bu mezarların geçmişi Neolitik Döneme kadar dayanır. Birey yakılmadan gömülecekse cesedin boyutlarına uygun küpler bulunup içine yerleştirilir. Birey yakılacak ise daha küçük boyutlu küpler yeterli olur. Küplerin ağzı genellikle taşla ya da kiremitle kapatılır.


Pithos: Antik çağlarda kullanılan küp şeklindeki büyük kaplara verilen isimdir. Boyutları ortalama bir insan kadar olan bu kaplar pithos gömü denilerek, mezar olarak kullanılmıştır, günümüzde ise küp mezar adını almıştır.


Ekli dosyayı görüntüle 481



Kremasyon, ölen kişinin cesedinin yaklaşık olarak 1.000 derece sıcaklıkta en az 1 saat yakılmasıdır, cesedin yakıldıktan sonra küllerin pithoslara (küp) koyularak gömülmesidir. Ölülerine bir mekan oluşturma, onları sonsuza taşıma isteğiyle, insanlar bazen onları yakarak küllerini saklamışlar, bazen bir küpün içine koyarak defnetmişler, bazen de fazla özelliği olmayan basit mezarlara gömmüşlerdir. Ama en yaygın kremasyon mezar tipi, küllerin urne içinde ayrı bir oyuğa yerleştirildiği çukur mezar tipidir.


Tam olarak inhumasyon, vücudunun bir bütün olarak gömülmesi şekline denir. Kremasyon ise, cesedin yakıldıktan sonra küllerin gömülmesi işlemine verieln addır.. Ölülerine bir mekan oluşturma, onları sonsuza taşıma isteğiyle, insanlar bazen onları yakarak küllerini saklamışlar, bazen bir küpün içine koyarak defnetmişler, bazen de fazla özelliği olmayan basit mezarlara gömmüşlerdir. Ama en yaygın kremasyon mezar tipi, küllerin urne içinde ayrı bir oyuğa yerleştirildiği çukur mezar tipidir.


Pithos ve Amphora ve Diğer Kapların Mezarlarda Kullanım şekli


Pithos, amphora veya pişirme kapları bezemesiz ve kaba şekilde yapılmış kaplardır. Yetişkinler için büyük boyutlu pithoslar (küpler) veya birden fazla pithos kullanılırken, birçok nekropoliste bebekler sadece amphora veya mutfak kaplarının içerisine gömülmüştür.


Batı Anadoluda belirlenmiş nekropolis alanlarında da yetişkinler ve çocuklar için pithoslar kullanılırken, bebekler daha çok basit bir vazo içerisine gömülmüştür. Klazomenai, Pitane, Antandros, Tenedos ve Assos?ta yetişkinler ve çocuklar için kullanılmış çok sayıda pithos gömü ortaya çıkmıştır. Sözü edilen nekropolislerde de açığa çıkan pithoslar, yan yatırılmakta ve ağızları geniş plaka taşlar ile örtülmektedir.


Küp mezarlar, M.Ö. 2700 ile 1800 yılları arasında kullanılan bir çeşit ölü gömme geleneğidir. Genellikle doğuya dönüktür. Ölü küpün içine hoker pozisyonunda konulmuştur. Hoker pozisyonu, ayakların karna çekilmesiyle oluşturulan pozisyondur. Ceninin anne karnındaki pozisyonu da hoker pozisyonudur. Zaten küp mezarlardaki amacın "Dünyaya geldiği gibi gitsin" düşüncesi olduğu düşünülmektedir. Ölünün kapalı bir yere konması gerektiği düşüncesinin bu dönemde başladığı tahmin edilmektedir. Küp mezarların ağızları kapaktaşı yada derin bir çömlekle kapatılmıştır. Etrafları taşlarla desteklenmiştir. Ülkemizin bir çok ilinde bol sayıda örnekleri vardır. Bu mezarlarda en sık rastlanan hediyeler bronz iğneler ve gaga ağızlı testilerdir. Ayrıca kadınlarda brozn yüzük, küpe, bilezik erkeklerde ise bronz spatula, taş balta vb. gibi objeler çıktığı görülmüştür. Konunun en altında küp mezarlara ait resimler yer almaktadır.


Küçük yapılı Küpler ve mezarlar


Çocuk ve bebek ölümleri eski çağlarda en yüksek ölüm oranına sahip grubu oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, bebeklerin büyük çoğunluğu doğumdan sonraki ilk hafta içerisinde ölmekteydi. Genel bir hesaplama yaptığımızda bebek ölüm oranı %35 civarındaydı. Bu ölümlerden dolayı genellikle yeni doğan bebeklere adı, doğumdan 1 hafta sonra verilirdi.


Lahit ve sandık mezarlarla beraber günlük kullanım için üretilmiş pişmiş toprak kaplarda yani küplerde mezar için kullanılmıştır. İyi kalitede bezeli lahit ve sandıkların aksine bu kaplar genellikle pithos (küp mezar), amphora veya pişirme kapları gibi bezemesiz ve kaba örneklerdir. Yetişkinler için büyük boyutlu pithoslar veya birden fazla pithos kullanılırken, bir çok mezarlık alanında bebekler sadece amphora veya mutfak kaplarının içerisine gömülmüştür. pithos dediğimiz küp, amphora ve mutfak kapları dediğimiz küplerin küçük hali olarak tanımlanabilir. bunların tam ayrışmiş tanımı ise küp mezar ve çömlek mezar şeklindedir.


Eski Yunan Dünyasındaki birçok mezarlık alanlarında, yan yatırılmış olarak ele geçen kapların ağız kısımları taş levha veya büyük bir vazo parçası ile kapatılmıştır.


4- Oda Mezarları


Taş, kerpiç, gibi malzemeler kullanılarak yapılan küçük odalardır, Genelde ön girişleri vardır ve ev şeklinde olur. Üzerleri sal taşı, ahşap yada pişmiş kiremit ile kapatılır üzeri toprak örtülerek zemin altında bırakılır.


Ekli dosyayı görüntüle 480


Tonozlu Oda Mezarları


Genel bir tanımlamayla tonozlu mezar olarak adlandırılan bu tip verilen isimden de anlaşılacağı üzere üst örtüsü beşik tonoz şeklinde olan oda mezarlardır. bu gurubu aynı zamanda "oda" anlamına gelen "Kamara" olarak da tanımlamıştır. Bu konuda oldukça yaygın bir şekilde karşımıza çıkmakta olan yer üstüne duvar örgü tekniği ile inşa edilen tonozlu mezar yapıları incelenecektir.


5- Yığma Mezarlar; (Tümülüsler)


Farklı toprak katmanları bir yere yığılarak yapılan mezar tipleridir. Mezar odası zemine yapıldıktan sonra farklı topraç çeşitleri ile üzeri kapatılan, örnek tümülüs şeklindeki möezarlar yığma mezar denilmektedir. bu bazen çakıl yığını olarakta karşımıza çıkmaktadır. Girişleri ve dramoz şeklinde tünelleri vardır,bu tünellerin bir çoğu tuzaklıdır, yığma mezarlar hediye bakımından en zengin mezar tipleridir.


Ekli dosyayı görüntüle 479


Tümülüsler Kral, kral ailesi yada şehrin üst düzey yöneticileri için yapılan yığma mezar tipidir.Önce zemin üzerine inşa edilen mezar odası, sonra üstüne yığılan toprak veya taşlardan oluşturulan yapay tepe mezarlardır. Tümülüsün boyu, mimari estetiği ölen kişinin zenginliği, değeri ölçüsünde değişmektedir. Boyu daha yüksek olanlar daha zengin krallar için yapılmıştır. Bu yapılar her zaman 9 metrenin katları olan 9,18,27,36 metre gibi yükseklikte tasarlanır.


Ekli dosyayı görüntüle 478


Tümülüs ve höyükler birbirleri ile karşılaştırılsada birbirlerinden farklıdır, Höyükler tepe üzerindeki yerlerşim yerinin terk ediilip tahrip olduktan sonra üzerine yeni yerleşim yapılması geçen zaman diliminde bu yapınında tahrip edilerek üzerine tekrardan yenisinin yapılması sonucu oluşan tepelerdir. Tümülüs ise kral, kraliçe, prenses gibi statü yüksek kimselere yapılan mezarların üzeri toprakla doldurularak oluşturulmuş tepelerdir.


Tümülüsler 6 ana gurupta incelenmelidir. lahit mezarlı tümülüsler, basit kiremit mezarlı tümülüsler, içinde mezar olmayan tümülüsler, içinde sadece at iskeleti olan tümülüsler ve mezar odalı tümülüsler olmak üzere altı ayrı gurup içerisine incelenmektedir.


Bir tepenin tümülüs olup olmadığını anlamanın bazı yolları vardır.


1- Yakınında su kaynağı (dere) varsa, tümülüs inşasında suya bolca ihtiyaç vardır bu yüzden tümülüsler mutlaka dereye yakın yerlere inşa edilir.


2- Hakim bir tepe, vadiye bakan yamaç yüzeyinde yada düz yerde her taraftan rahat
gözüküyorsa.


3- Yakın mesafe içerisinde yerleşim yeri ya da ibadet edilen mekan varsa.


4- Yüzeyinde küp, çanak, çömlek, kül, kiremit ve tuğla gibi malzemeler yoksa.


5- Huni şeklinde tepe açısı dar ise.


Bu beş koşulu taşıyan yapay tepeciklerin tümülüs olma ihtimali yüksektir..


6- Basit Topraktan yapılmış Mezarlar


Anadolunun höyüklerde en eski, yani toprağın a tabakası denilen tabaka altında görülen ve varlığını uzun müddet koruyan bu mezar tipine rastlanmaktadır. Mezar çukurunun boyu hocker ve uzatılmış durumda gömülen bir insanı içine alabilecek uzunlukta olup, derinliği de yerine göre 0.30-0.90 cm. arasında değişmektedir. çukur düzensiz, dikdörtgen, kare veya elips olup, genişliği 0.30-0.60 cm. arasındadır. Toprağa kazılan mezar çukurlarının taban ve yan taraflarında taş ve kerpiçten bir yapı izine rastlanmadığı gibi üstleri de yalnız çukurdan çıkarılan toprakla örtülmektedir. Diğer bir deyimle basit fakir mezarları diye adlandırılabilir. Bu tip mezarlara Anadolu coğrafyasının tamamı yerleşkelerinde rastlamak mümkündür. Bu da gösterirki, ancak küçük ayrıntılarda farklılıkların saptanabileceği toprak mezarlar her kültürde birbirlerinden etkisizce ortaya çıkmışla. Ve günümüzün en yaygın gömme türü olarak kabul edilmektedir. Bu tip mezarlar profesyonel definecilerin ilgisi alanında değildir çünkü mezarlar genelde boş çıkar.
Emeğine sağlık ustam çok güzel bilgiler ve görseller.
 
Üst