Biz eskiyede biliriz...

Kafkasli

VİP Üye
Katılım
12 Ara 2021
Mesajlar
69
Puanları
32
PARAM YETMİYOR DİYENLERE!!
Eskiden insanlar şekeri çuvalla, yağı teneke ile, peyniri de tulum tulum alıyormuş.
Şimdi ise peyniri kilo ile, yağı bir kaç litre, şekeri de bir kaç kilo zor alıyormuş.
Doğru. Eskiden böyleydi...
-Çünkü eskiden insanların kafası çalışıyordu. Kafalarının için de saman değil beyin vardı.
-Eskiden insanlar, yağ, peynir, un, şeker gibi temel gıda maddelerine öncelik verirdi.
Adı üstünde temel gıda maddeleri.
En çok önem verilmesi gereken şeyler bunlardı.
-Eskiden insanlar, 3 kilo şeker parasına, gidip 1 bardak kahve içmezlerdi.
1 kg et parasına, oturup bir hamburger menü yemezlerdi.
Öğrenciler, evde 3 günlük makarna yiyip, dışarda cafelerde, nargileye, wayt çaklıt mokkaya 30 lira vermezlerdi. Sırf bir kaç fotoğraf çekip sosyal medyada ben sınıf atladım hissi veren, ucube fotoğraflar paylaşmazlardı.
Evlerde Led ekran internet bağlantılı televizyonlar yoktu. İnternet de yoktu.
-Eskiden insanlar, ihtiyacı kadar elbise, ayakkabı alırdı. Sırf marka diye, sırf birilerine hava atacağım diye, tonla para harcamazlardı.
-Eskiden insanlar, 15 bin liralık telefonu ilk alanlardan olmak için, gece yarısından mağaza kuyruğuna girmez, mağaza açılır açılmaz da, yem zamanı gelmiş sığır gibi içeri dalmazlardı.
-Eskiden insanlar, çocuklarına en fazla bir kaç adet oyuncak alırlardı. Oyuncaklarla dolu odalar olmazdı.
-Eskiden insanlar, yemeklerini dışarda yemezdi. Dışarda kahvaltı filan hiç yoktu. Kimse 1 aylık kahvaltılık parasına, gidip dışarda kahvaltı yapmazdı.
-Dışardan eve yemek söylemek ayıptı. Eşşek kadar kızlar, eve pizza söylemez, eşşek kadar erkekler, akşama kadar odalarına kapanıp bilgisayar oyunu oynamazdı.
-Yetişkinlik çağına gelmiş her kız ve erkek, kendi evini çevirecek şekilde davranırdı. -Erkekler dışarda çalışır para kazanır, kızlar ev işi yapardı.
-Sırf aileden uzak, rahat takılmak, uyduruk üniversitelerde okumak için şehir dışına çıkılmazdı. Okuyorum diyerek, annenin babanın iliği kemiği kurutulmazdı.
-En azından insanlar, 1000 liraya kablosuz kulaklık almaktansa, 3 çuval şeker alayım diye düşünecek kadar akıllıydı.
-Eskimeyen çöpe attığı pahalı marka ayakkabıları giymeye devam edip, ona vereceği 300 lirayı, yağa, peynire verirdi..
Kimse ekonomi dersi vermesin????
Eskiden böyleydi işte....????Biz eskiden eskiden su içerdik testinden diyelim o zaman
 

aga_0074

Youtube sayfamız Defineadresi TV
VİP Üye
Katılım
19 Ocak 2020
Mesajlar
1,049
Puanları
151
Muhteşem bir yazı dizisi olmuş emeğine diline yüreğine sağlık değerli üstadım....çok severek beğenerek okudum ilk defa bir yazını..????????????✅✅✅☺️☺️☺️☺️☺️????????????????
 

GÜLBAHÇELİ

VİP Üye
Katılım
4 Mar 2020
Mesajlar
1,542
Puanları
112
PARAM YETMİYOR DİYENLERE!!
Eskiden insanlar şekeri çuvalla, yağı teneke ile, peyniri de tulum tulum alıyormuş.
Şimdi ise peyniri kilo ile, yağı bir kaç litre, şekeri de bir kaç kilo zor alıyormuş.
Doğru. Eskiden böyleydi...
-Çünkü eskiden insanların kafası çalışıyordu. Kafalarının için de saman değil beyin vardı.
-Eskiden insanlar, yağ, peynir, un, şeker gibi temel gıda maddelerine öncelik verirdi.
Adı üstünde temel gıda maddeleri.
En çok önem verilmesi gereken şeyler bunlardı.
-Eskiden insanlar, 3 kilo şeker parasına, gidip 1 bardak kahve içmezlerdi.
1 kg et parasına, oturup bir hamburger menü yemezlerdi.
Öğrenciler, evde 3 günlük makarna yiyip, dışarda cafelerde, nargileye, wayt çaklıt mokkaya 30 lira vermezlerdi. Sırf bir kaç fotoğraf çekip sosyal medyada ben sınıf atladım hissi veren, ucube fotoğraflar paylaşmazlardı.
Evlerde Led ekran internet bağlantılı televizyonlar yoktu. İnternet de yoktu.
-Eskiden insanlar, ihtiyacı kadar elbise, ayakkabı alırdı. Sırf marka diye, sırf birilerine hava atacağım diye, tonla para harcamazlardı.
-Eskiden insanlar, 15 bin liralık telefonu ilk alanlardan olmak için, gece yarısından mağaza kuyruğuna girmez, mağaza açılır açılmaz da, yem zamanı gelmiş sığır gibi içeri dalmazlardı.
-Eskiden insanlar, çocuklarına en fazla bir kaç adet oyuncak alırlardı. Oyuncaklarla dolu odalar olmazdı.
-Eskiden insanlar, yemeklerini dışarda yemezdi. Dışarda kahvaltı filan hiç yoktu. Kimse 1 aylık kahvaltılık parasına, gidip dışarda kahvaltı yapmazdı.
-Dışardan eve yemek söylemek ayıptı. Eşşek kadar kızlar, eve pizza söylemez, eşşek kadar erkekler, akşama kadar odalarına kapanıp bilgisayar oyunu oynamazdı.
-Yetişkinlik çağına gelmiş her kız ve erkek, kendi evini çevirecek şekilde davranırdı. -Erkekler dışarda çalışır para kazanır, kızlar ev işi yapardı.
-Sırf aileden uzak, rahat takılmak, uyduruk üniversitelerde okumak için şehir dışına çıkılmazdı. Okuyorum diyerek, annenin babanın iliği kemiği kurutulmazdı.
-En azından insanlar, 1000 liraya kablosuz kulaklık almaktansa, 3 çuval şeker alayım diye düşünecek kadar akıllıydı.
-Eskimeyen çöpe attığı pahalı marka ayakkabıları giymeye devam edip, ona vereceği 300 lirayı, yağa, peynire verirdi..
Kimse ekonomi dersi vermesin????
Eskiden böyleydi işte....????Biz eskiden eskiden su içerdik testinden diyelim o zaman
doğru söze ne diyelim gurban bırak oyuncak almayı biz kendimiz oyuncağımızı kendimiz yapar oynardık şimdiki nesil çikilota cocuğu yediği önünde yemediği arkasında hazır yiyiciler kabahat onlarda deyil onları öyle alıştıran anne babalarda mevlam hayırlısını versin
 

Kafkasli

VİP Üye
Katılım
12 Ara 2021
Mesajlar
69
Puanları
32
. ALDA ISRAR ETME

Ali pazarında al-ver edene
Alda ısrar etme aza yazıktır
Yedek akıl ile gelip gidene
Kalda ısrar etme gize yazıktır

İpi koparmışa yolu tutmaza
Bulunduğu yere aklı yetmeze
Dostluğa bir adım sürüp gitmeze
Gelde ısrar etme dize yazıktır

Sözün avaz eyle seni duyana
Âşkına sahip çık verme ayana
Hâk'kın sofrasında acı yiyene
Balda ısrar etme öze yazıktır

Yürüdüğün yolun sırla izini
Afra tafralının çekme nazını
Gönlü hoş olmayan zata sazını
Çalda ısrar etme saza yazıktır

Öz ah-u zardaysa yanmaz mı ciğer
Canana canını vermeğe değer
Hâl ehli değilse mahtabın eğer
Dilde ısrar etme söze yazıktır

Herşeyde olmalı dengede ayar
Kaypağın ayağı mutlaka kayar
Dikeni kendine eylemezse yâr
Gülde ısrar etme yaza yazıktır

PERDESİZ nasihat ederim bana
Hâk'tan bil sözümü atma yabana
Âşkın fırınına girmez oduna
Külde ısrar etme köze yazıktır
Alinti
 
Üst