BUGÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIK?

Manisa45

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Ocak 2021
Mesajlar
33
Puanları
0

Bu soruyu kendimize sormayalı ne kadar oldu?
Günü zararla mı kapattık, kârla mı? Sıkça duyduğumuz bir sorudur öyle değil mi?
Her gün yataktan kalktıktan sonra yaptığımız işler aşağı yukarı birbirinin aynısı.
Ya okula gidiyoruz ya işe gidiyoruz akşam olunca eve geliyoruz yemeğimizi yiyor ya televizyonun karşısında yâda bilgisayar başında zamanımızı geçiriyoruz veyahut da bu günlerde sıkça siyasi partilerin secim bürolarına gidiyoruz. Tabii bu arada cep telefonlarımız da elimizden düşmüyor. Bilmem yanılıyor muyum?
Eskiden evlerimizin ve işyerlerimizin başköşelerinde “Bugün Allah için ne yaptın?” yazılı bir tablo bulunurdu. Bu tablolar artık hiç ortalıkta görünmüyor. Gerçekten "Allah için" bir şeyler yapanlar mı kalmadı; ya da çok ağır bir ifadeyle "Allah için" yapılan şeylerin bir değeri mi kalmadı?Dedikten sonra konumuz ile ilgili birkaç kıssadan hisseyi siz değerli okuyucularımla paylaşıp ders çıkaralım istiyorum.
Bir gün bir mümine rüyasında melekler sorar;
“Ey mümin bugün Allah için ne yaptın?”
Mümin gülümseyerek “namazlarımı kıldım, hiç geçirmem” der.
Melek,“Namazı Allah için mi kıldın yoksa cehennemden korktuğun için mi kıldın?” der. O da “cehennemden korktuğum için” der. Daha sonra “hiç yalan söylemedim” der. Melek “Peki yalanı Allah için mi söylemedin yoksa dünyadaki insanların sana olan güveninin kırılmasından korktuğun için mi söylemedin” der.
O da “İnsanların güveninin kırılmasından korktuğum için” der. Bu böyle sürer gider...
Sonunda, melek yine sorar, “Bugün Allah için ne yaptın?”
Adam yorulmuş, bitkin bir vaziyette ve ağlamakta iken “Hiç… Hiç… Hiç…” diye haykırır.
Evet, sadece Allah rızasını gönlümüzden geçirerek bugün bir şey yaptık mı?
Hz. Ömer (r.a) gibi her gün sormalıyız kendimize: “Bugün Allah için ne yaptın?”
Hz. Ömer (r.a) hem halife hem devlet yöneticisi olmakla beraber, yöneticilik sıfatı ve yönetimde ki adaleti ile günümüz siyasetçilerine güzel bir örnektir.
Hz. Ömer (r.a) Peygamberimizin (s.a.v) “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin.” hadisini devamlı hatırında tutardı. Bu maksatla, her günün akşamında kendi kendine, “Ey Ömer, bugün Allah için ne yaptın?” diye sorardı?
Hz. Ömer (r.a.), bir savaş sonrası ganimetleri taksim eder. Herkese bir parça kumaş verir. Fakat bu kumaş tek başına bir işe yaramadığından. Oğlu Abdullah, babasına:
“Bu kumaş tek başına ne benim, ne de senin işine yaramıyor.
Ben hakkımı sana vereyim de, kendine güzel bir elbise yaptır.”
der.
Hz. Ömer de oğlunun hediyesini kabul ederek bir elbise yaptırır kendine.
Birkaç gün sonra, üzerinde bu elbise olduğu halde bir konuşma yapmak için minbere çıkar.
“Ey müminler! Beni dinleyin ve bana uyun.” der. Arka saflarda biri itiraz eder.
“Ey müminlerin emiri! Seni dinlemiyorum ve sana itaat da etmiyorum!
Çünkü sen, Allah ve Resul’ünün yolundan gitmiyorsun!”
der.
Halife bu büyük iddia karşısında sarsılır:
“Neden?” diye sorar.
O zat sebebini şöyle izah eder:
“Ganimet taksiminde, bizlerden hiçbirine elbise diktirecek kadar bir kumaş düşmediği halde, görüyorum ki, sen o kumaştan fazla almış, bir elbise yaptırmışsın!”
Hz. Ömer, hesabını veremeyeceği bir iddiayla karşılaşmayı bekliyorken Bunu duyunca rahatlar. Cemaat arasında bulunan oğlu Abdullah’ı (r.a.) işaret eder. Hz. Abdullah ayağa kalkar durumu izah eder. Payına düşen kumaşı babasına verdiğini söyler.
Gözler ikazda bulunan zata yönelir. O zat ayağa kalkar ve:
“Şimdi konuş, ey müminlerin emiri! Şimdi dinliyor ve sana itaat ediyorum.” der.
Bunun üzerine ellerini Rabb’ine açan Halife Hz. Ömer (r.a) şöyle dua eder:
“Ey Rabb’im! Sana sonsuz hamd ediyorum ki, beni, yapacağım hatalardan dolayı ikaz edecek bir ümmete halife etmişsin.”
Hz. Ömer (r.a) hilafeti zamanında sık sık Medine sokaklarında dolaşır, halkın durumunu kontrol eder, ihtiyaç sahiplerini tespite çalışır. Bir gece dolaşırken bir evden çocuk ağlamaları işitir. Hz. Ömer, çocukların niçin ağladığını sorar. Kadın, iki günden beri aç olduklarını, bundan dolayı ağladıklarını, onları avutup uyutmak için boş tencereyi karıştırıp durduğunu söyler. Hz. Ömer bu cevap üzerine irkilir.
“Biraz bekle, ben hemen geliyorum.” der.
Hemen koşup bir miktar un ve yağ sırtına alır. Hizmetçisi torbayı taşımak için ısrar etse de, Hz. Ömer: “Kıyamet günü benim yükümü de taşıyacak mısın?” diyerek onun isteğini reddeder.
Hz. Ömer bir defasında bir gayrimüslimin dilendiğini görür. Yanına yaklaşır. Niçin dilendiğini sorar. İhtiyar, cizye verdiğini, bu sebeple fakir düştüğünü, cizye verecek durumda olmadığını söyler.
Adalet güneşi Hz. Ömer, onu yanına alır, hazineden kendisine maaş bağlar. Sonra da şöyle der:
“Genç iken bunları çalıştırıp, yaşlandıkları zaman da sokağa atamayız.”
Kıssadan hisselerde anlatıldığı gibi, devletine, milletine hayırlı iş ve hizmette bulunmak isteyenler, bu anlayışla halkın karşısına çıksın, ben de bir hizmetkârım, düşüncesini beyan etsin ve gönlünüzden güzellikler eksik olmasın
 

Defineci

Administrator
Katılım
19 Ocak 2020
Mesajlar
722
Puanları
92
Allah başımızdakilere Hz. Ömer şuuru ihsan eylesin. ALLAH için ne yaptın sorusu aslında Allah'ın rızasını almak için ne yaptı dır. Yani aslında insan Allah için birşey yapmaz, yapmasına da gerek yoktur zaten. Allah'ın rızasını almak için birşeyler yapar insan. O da kendisi içindir...
 

kaan5557

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ocak 2020
Mesajlar
334
Puanları
17
Hiç sağa sola lafı gevelemeyin...saga sola ordan burdan örneklemeyin...
Allah icin birsey yapmak demek...
Allah icin Allah dostlarini sevmek ..Allah'in düsmanlarina düşman olmakrir....buyuk evliyalardan zamanin silsiliye aliye buyugu seyyid Abdulhakim Arvasi k.s buyurduki.." Amellerime güvenmiyorum lakin Allah düşmanlarina siddetli düsmanlığım var...
kisi sevdigi ile haşrolunacak..sevdiklerinize dikkat edin...buradaki sevdigi ayse icin ahmet...Mehmet icin demet yada burcu degil...ideolun..hayranin ve izinden gittigin kisidir...o nereye giderse sende onunla gudeceksin...Net....
onun icin dogru kisileri klavuz edinin...Allahin dusmanlarina paye vermek..onu idol kabul etmek...tehlikeli...bu dusturu benimsemeyen hic kimse cennete gidemeyecek...hic lafi gevelemeyin net olun...itikadiniz onemli...gevsek iman tehkikedir...Hz omer R.a ile kim karsilastirilabilir...bizler eshabin birak teninden bir kıl olmayı..devesinden kıl olamayiz...
 
Üst