Tarihin Önemli Tanığı - Cunni Mağarası:
Cunni, Erzurum’un 158 km. kadar güneydoğusunda yer alan Karayazı İlçesi’ne bağlı Salyamaç Köyü’nün 6 km. kuzeydoğusunda yer alan bir mağaradır.
Karasal iklimin etkisinde bulunan bölgede kışlar çok şiddetli geçmekte; yazlar ise, kısa ve serin sürmektedir. İlçenin denizden yüksekliği 2000-3000 metreyi bulmaktadır. Yeryüzü şekillerinden dolayı tarım fazla gelişmemiştir. Bölgede hayvancılık ön plana çıkmıştır. Tarlalar yerine çayırlar, meralar ağırlık kazanmıştır. Bölgenin bu özelliği tarih boyunca göçer kavimler için vazgeçilmez bir alan olmasını sağlamıştır.
Bu mağaranın ilk defa tespiti ve bilim dünyasına tanıtımını, 1965 yılında bölgede kazı çalışmaları yürüten Dr. Hermann Vary ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Yalçın yapmışlardır.
Cunni Mağarası’nda yapılan incelemede, mağara iki katlı olup alt katta Apsisli bir Orta Çağ kilisesi bulunmuştur. Mağaranın ovaya bakan büyük bölmesinin kayaları üzerinde Türk boylarına ait dağınık şekilde 50 adet damga, işaret ve resimler bulunmuştur.
Damgalar üzerinde yapılan incelemelerde Oğuz boylarından 12’sinin damgası belirlenmiştir. Bu 12 boyun 29 çeşit damgası tespit edilmiştir.
Cunni Mağarası’nda tespit edilen Oğuz boyları şunlardır: Üçoklardan, Gök Han’a bağlı Beçenek, Çuvaldır (Çavuldar), Çepni; Üçoklar’dan Dağ Han’a bağlı Salgur, Eymür, Ula-Yundlu (Alayuntlu); Üçoklardan Deniz Han’a bağlı İgdir (Yigdir), Büğdüz; Bozoklar’dan Yıldız Han’a bağlı Afşar (Avşar); Bozoklardan Ay Han’a bağlı Yazgır (Yazır); Bozoklardan Gün Han’a bağlı Bayat ve Kayı (ğ) boylarıdır.
Cunni Mağarası’nda bulunan damgaların benzerleri, Belçikalı bilim adamı Prof. Dr. Cumont tarafından 1900 yılında, Sivas’ın Suşehri İlçesinin 10 km. güneyinde Aksu kaynağı yakınlarında tespit edilmiştir. Cumont bu damgaların sınır işareti olabileceğini ifade etmiştir.
Taş ve kayalar üzerindeki damgaların yapılış ve kullanım nedenleri şunlardır:
Otlakların belirlenmesi ve otlaklardan faydalanan kabile ve boyların işareti olması gerekir. Günümüzdeki tapu senedi yerini tutmaktadır.
Türklerde yuğ törenine gelenlerin damgalarını vurmaları ile ilgili olabileceğidir. Boyların beyleri veya ileri gelenlerinin yuğ törenine katıldıklarının belgesi sayılmaktadır.
Eski Türk geleneğinde önemli yol kavşakları ve konak yerlerine işaret etmek için kullanılmış olabilir. Ayrıca damgaların çok çeşitli kullanım alanları olduğunu bilmekteyiz.
Damgaların Eski Türk kaynaklarında geçtiği şekilleri ile Cunni Mağarası’ndaki şekiller karşılaştırılmıştır.
Cunni Mağarası’nda Eski Türk Alfabesi (Runik) harflerinden 5 adetinin varlığı kesin olarak tespit edilmiştir. Runik yazıların yanında kayaların üzerine at, atlı süvari, keçi gibi figürlerde resmedilmiştir.
Tüm bu verilerden anlaşıldığına göre Erzurum ve çevresi Türkler’in (Oğuz Boyları) Anadolu’ya gelip yerleştikleri ilk merkezlerden biri olma özelliğini taşımaktadır. Karayazı’nın otlaklarının bol olması ve hâlâ günümüzde hayvancılık merkezi olması bu görüşü desteklemektedir.
#DefineRuHu