Yüzlerce yıllık bu taş mezarları ilk olarak Prof. Dr. Nurettin Aslan buldu. Ormanda kaybolan arkeoloji öğrencisi Özlem Karakaşoğlu’nun yolu da bu mezarlara çıktı. Ancak yetkililer 9 yılda bu mezarlara el atamayınca defineciler delik deşik etti.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencisi Özlem Karakaşoğlu, Çanakkale’nin Kemallı köyü yakınlarında ormanda gezinirken yolunu kaybetti. Gideceği yeri ararken de karşısına 3.20 x 2.10 metre boyutlarında bir mezar çıktı. Mezarı ve çevresini inceleyen Karakaşoğlu, bunlardan bölgede çok fazla olduğunu ancak defineciler tarafından parçalandığı ve delik deşik edildiğini gördü.
Fotoğraflarını çekerek koordinatlarını not etti. Tüm bilgileri Çanakkale Koruma Kurulu ve Çanakkale Müzesi’ne iletti.
Özlem Karakaşoğlu, “Taş devrinden kalma bir mezar (dolmen) bulduğumu sandım. Ancak bölüm başkanımız Prof. Dr. Nurettin Aslan, 2011’de burayı bulmuş ve Çanakkale Koruma Kurulu’na da bildirmiş. Hocam bunun MS üçüncü yüzyıla ait bir lahit olduğunu ve etrafta başka mezarlar da bulunduğunu tespit etmiş. Aradan geçen 9 yıla rağmen hâlâ önlem alınmamış” dedi.
BARİ ŞİMDİ KORUSALAR
Arkeolog Nezih Başgelen ise “Bugüne kadar koruma altına alınmaması düşündürücü. Sahip çıkılmayan her yere defineciler giriyor. En azından şimdi koruma altına alınması gerekir. Ana kayaya oyulmuş ender lahitlerden biri. Etrafı da erken dönem nekropol olabilir. Detaylı bir araştırmaya ihtiyaç var” diye konuştu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencisi Özlem Karakaşoğlu, Çanakkale’nin Kemallı köyü yakınlarında ormanda gezinirken yolunu kaybetti. Gideceği yeri ararken de karşısına 3.20 x 2.10 metre boyutlarında bir mezar çıktı. Mezarı ve çevresini inceleyen Karakaşoğlu, bunlardan bölgede çok fazla olduğunu ancak defineciler tarafından parçalandığı ve delik deşik edildiğini gördü.
Fotoğraflarını çekerek koordinatlarını not etti. Tüm bilgileri Çanakkale Koruma Kurulu ve Çanakkale Müzesi’ne iletti.
Özlem Karakaşoğlu, “Taş devrinden kalma bir mezar (dolmen) bulduğumu sandım. Ancak bölüm başkanımız Prof. Dr. Nurettin Aslan, 2011’de burayı bulmuş ve Çanakkale Koruma Kurulu’na da bildirmiş. Hocam bunun MS üçüncü yüzyıla ait bir lahit olduğunu ve etrafta başka mezarlar da bulunduğunu tespit etmiş. Aradan geçen 9 yıla rağmen hâlâ önlem alınmamış” dedi.
BARİ ŞİMDİ KORUSALAR
Arkeolog Nezih Başgelen ise “Bugüne kadar koruma altına alınmaması düşündürücü. Sahip çıkılmayan her yere defineciler giriyor. En azından şimdi koruma altına alınması gerekir. Ana kayaya oyulmuş ender lahitlerden biri. Etrafı da erken dönem nekropol olabilir. Detaylı bir araştırmaya ihtiyaç var” diye konuştu.