Eğlence

Mushap

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ocak 2020
Mesajlar
296
Puanları
12
MÖ.600 lü yıllardı. Frig krallığının baş şehri Gordion da bin bir türlü eziyetler inim inim inlettiği onlar ca kölesi olan bir tüccar yaşardı .kendi gibi ensesi öküz ensesi gibi kalın olan dostlarından birinin daveti üzere gittiği ziyafette yediği 50 nin üzerinde içli köfte yüzünden aniden fenalaştı ve sallasırt edilip kral Midas ilk yardım hastanesine apar topar götürüldü yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayıp raporlarda exitus letalis yazıldıysada hasır bir sedyenin üzerinde bildiğiniz cavlağı çekti.
Ertesi gün haber bütün Gordion a yayıldı müteveffanın evine ateş düştü .aslında bu düşen ateşten yanıp kavrulan sadece o zalim herifin en az kendi kadar zalim olan karısıydı .yoksa kölelerin falan pek umrunda değildi .
Hanımağa yasımızı sonra tutarız şimdi şaşaalı bir cenaze töreni için hazırlık yapmalıyız diyerek köleleri saray yavrusunun taş avlusunda sebilhane bardağı gibi karşısına dizip uzandığı rahatiyeden emir üstüne emir yağdırarark bir zengin cenazesi için ne lazımsa hepsini saydı sıraladı .
Sonra her birinin birer adet hafif armudi açık firuze minik minik şişeler vererek
Yarına kadar bu gözyaşı şilelerini ağlaya ağlaya dolduracaksınız diye emretti.

Frigyalılar cenazelerin arkalarından döktükleri göz yaşlarını böyle türlü tedarik şişelere doldurup mezara kor ölüyü onlarla birlikte gömerlerdi çünkğ öteki alemde vazifelilerin bu şişeleri görünce Amanın amaaaannn bunun arkasından ne çok ağlamışlar demekki iyi bir adam mış hadi götürelim onu cennete koyalım dediklerine inanırlardı.
Hanımağa köleleri bir kez daha gözden geçirdiğinde içlerinden birinin elinde şişe olmadığını farkettiği
Nerde senin gözyaşı şişen
Bana yetişmedi efendim
Ne demek yetişmesi derhal mutfaktan boş bir şişe getirin
Hizmetçiler koştur koştur mutfağa vardılar bula bula boş bir pet şişe bulup getirdiler
Hah getir getir verin şuna
Zavallı köle litrelik pet şişeyi görünce derince bi yutkundu
Sende buna ağlatacaksın sabaha kadar gözünmü çıkar canınmı çıkar bilmem bu şişe lebalep dolacak efendin öbür tarafta krallar gibi karşılanacak yoksa senide gömerim mezara çıktığı yolculukta ona hizmet edersin....
Kirden pastan güneş altında çalışıp didibmekten derisi yanmış kavrulmuş köle emredersiniz hanımım dedi titreyerek
Zaten içimde öyle bir keder varki korkarım bu şişede yetmeyecek gözyaşımı almaya...
Aslında bırakın ahüvah edip ağlamayı sevinçten göbek atası kimbilir kaç kere yere uzatılıp sopaya çekildiği şu taş avluda takla böceği gibi önce sırt üstü yatıp sonra hop hop zıpşayıp kalkası vardı.
Ertesi gün sabah erkenden kölelerden gözyaşı şilelerini tek tek toplamaya başladı hanımağa ,şişeleti güneşe tutuyor ne kadar dolu olduklarına bakıyordu.
hizmet çilerden biri geç kalıyoruz hanımım dedi .hanımağa acele ile diğer kölelerin ellerinden şişeleri çekip aldı ve sepetine attı sıra pet şişeli köleye gelince bir an duraksadıysada vakit olmadığı için ağzına kadar dolu şişeyi o sırada anlam veremediği bir endişe ve korku ile titreyen kölenin elinden çekip aldı ve diğerlerinin yanına koydu .
önde hanımağa sağında solunda ve arkasında nedimeler arkada bir takım eş dost akraba en arkada ise yorgun kölelerden oluşan bir kalabalık önce tapınağa ordanda mezarlığa doğru yola çıktılar .
Hanımağa kafasına geçirdiği siyah tülün ardından arada bir sepete bakıyor ve her biri ağzına kadar dolu şişeleri gördğkçe seviniyor kocasının öteki alemde adil ve cömert bir kral gibi karşılanacağını düşünerek mutlu oluyordu.
Fakat gözü bütün o küçük şişelerin içinde hamsi kasasına karışmış palamut gibi duran ve parlak güneşin altında yaldır yaldır yanan pet şişeye takıldıkça bu köle hasta galiba diye söyleniyordu kesin sarılık oldu melun çünkü ben ömrümde böyle sarı gözyaşı görmedim.
Çocuğumun kitaplarından birinden alıntı dır ...sizce neydi o pet şişedeki :)
 

Baykan

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ocak 2020
Mesajlar
325
Puanları
17
MÖ.600 lü yıllardı. Frig krallığının baş şehri Gordion da bin bir türlü eziyetler inim inim inlettiği onlar ca kölesi olan bir tüccar yaşardı .kendi gibi ensesi öküz ensesi gibi kalın olan dostlarından birinin daveti üzere gittiği ziyafette yediği 50 nin üzerinde içli köfte yüzünden aniden fenalaştı ve sallasırt edilip kral Midas ilk yardım hastanesine apar topar götürüldü yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayıp raporlarda exitus letalis yazıldıysada hasır bir sedyenin üzerinde bildiğiniz cavlağı çekti.
Ertesi gün haber bütün Gordion a yayıldı müteveffanın evine ateş düştü .aslında bu düşen ateşten yanıp kavrulan sadece o zalim herifin en az kendi kadar zalim olan karısıydı .yoksa kölelerin falan pek umrunda değildi .
Hanımağa yasımızı sonra tutarız şimdi şaşaalı bir cenaze töreni için hazırlık yapmalıyız diyerek köleleri saray yavrusunun taş avlusunda sebilhane bardağı gibi karşısına dizip uzandığı rahatiyeden emir üstüne emir yağdırarark bir zengin cenazesi için ne lazımsa hepsini saydı sıraladı .
Sonra her birinin birer adet hafif armudi açık firuze minik minik şişeler vererek
Yarına kadar bu gözyaşı şilelerini ağlaya ağlaya dolduracaksınız diye emretti.

Frigyalılar cenazelerin arkalarından döktükleri göz yaşlarını böyle türlü tedarik şişelere doldurup mezara kor ölüyü onlarla birlikte gömerlerdi çünkğ öteki alemde vazifelilerin bu şişeleri görünce Amanın amaaaannn bunun arkasından ne çok ağlamışlar demekki iyi bir adam mış hadi götürelim onu cennete koyalım dediklerine inanırlardı.
Hanımağa köleleri bir kez daha gözden geçirdiğinde içlerinden birinin elinde şişe olmadığını farkettiği
Nerde senin gözyaşı şişen
Bana yetişmedi efendim
Ne demek yetişmesi derhal mutfaktan boş bir şişe getirin
Hizmetçiler koştur koştur mutfağa vardılar bula bula boş bir pet şişe bulup getirdiler
Hah getir getir verin şuna
Zavallı köle litrelik pet şişeyi görünce derince bi yutkundu
Sende buna ağlatacaksın sabaha kadar gözünmü çıkar canınmı çıkar bilmem bu şişe lebalep dolacak efendin öbür tarafta krallar gibi karşılanacak yoksa senide gömerim mezara çıktığı yolculukta ona hizmet edersin....
Kirden pastan güneş altında çalışıp didibmekten derisi yanmış kavrulmuş köle emredersiniz hanımım dedi titreyerek
Zaten içimde öyle bir keder varki korkarım bu şişede yetmeyecek gözyaşımı almaya...
Aslında bırakın ahüvah edip ağlamayı sevinçten göbek atası kimbilir kaç kere yere uzatılıp sopaya çekildiği şu taş avluda takla böceği gibi önce sırt üstü yatıp sonra hop hop zıpşayıp kalkası vardı.
Ertesi gün sabah erkenden kölelerden gözyaşı şilelerini tek tek toplamaya başladı hanımağa ,şişeleti güneşe tutuyor ne kadar dolu olduklarına bakıyordu.
hizmet çilerden biri geç kalıyoruz hanımım dedi .hanımağa acele ile diğer kölelerin ellerinden şişeleri çekip aldı ve sepetine attı sıra pet şişeli köleye gelince bir an duraksadıysada vakit olmadığı için ağzına kadar dolu şişeyi o sırada anlam veremediği bir endişe ve korku ile titreyen kölenin elinden çekip aldı ve diğerlerinin yanına koydu .
önde hanımağa sağında solunda ve arkasında nedimeler arkada bir takım eş dost akraba en arkada ise yorgun kölelerden oluşan bir kalabalık önce tapınağa ordanda mezarlığa doğru yola çıktılar .
Hanımağa kafasına geçirdiği siyah tülün ardından arada bir sepete bakıyor ve her biri ağzına kadar dolu şişeleri gördğkçe seviniyor kocasının öteki alemde adil ve cömert bir kral gibi karşılanacağını düşünerek mutlu oluyordu.
Fakat gözü bütün o küçük şişelerin içinde hamsi kasasına karışmış palamut gibi duran ve parlak güneşin altında yaldır yaldır yanan pet şişeye takıldıkça bu köle hasta galiba diye söyleniyordu kesin sarılık oldu melun çünkü ben ömrümde böyle sarı gözyaşı görmedim.
Çocuğumun kitaplarından birinden alıntı dır ...sizce neydi o pet şişedeki :)
İdrarını yapmış köle yoksa dolar mı o pet şişe.
O devirde pet şişe varmıydı o da ayrı konu zaten.
 

kaan5557

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ocak 2020
Mesajlar
334
Puanları
17
@Kamhi Leonard dostum...baska yerde yazmişsin yeri burasidir diye yaziyorum...hozan aydinda kim...
hozan dino veya hozan besir olmasin...yanlis yazmissin...
 
Üst