Kiliseler nasıl Zenginleşti..?
Ve cennetten Tapu alma bakin nasıl Çıkmış...
#DefineRuHu
Orta Çağ Avrupasında Ölüm ve Cenaze Töreni
Ölüm, insanlar için her zaman korkutucu bir olay olmuştur. Kimilerine göre bir son, kimilerine göre ise yeni bir başlangıç...
Orta Çağ Avrupasında ölüm, öncesi ve sonrasıyla gerçekten dinsel seramonilerle dolu bir olaydı . Ölmek üzere olan kişiye bir papaz eşlik ederdi, bunun sebebi; Hristiyan bir insanın yalnız ölmemesi gerektiği düşüncesiydi. Papaz, ölüm döşeğindeki kişinin ruhunu kötülüklerden, bedenini de kötü kokulardan arındırmak için yanında kutsal su, yağlar ve tütsüler bulunduruyordu. Bununla birlikte karanlığı kovmak ve yataktaki kişiyi bu şekilde rahatlatmak için yatağın hemen yanında mumlar yakılırdı. Haç da olmazsa olmazlardan biriydi, yataktaki kişinin rahatça görebileceği bir yerde oluyor, bu şekilde ölmek üzere olan kişiye İsa'nın onu beklediğini hatırlatmak ve korkusunu azaltmak amaçlanıyordu.
Ölüm gerçekleştikten sonra ölen kişi yıkanıyor, sonrasında ailenin maddi durumuna göre ya kefene sarılıyor ya da temiz, güzel kıyafetler giydiriliyordu. Cenaze defnedilmeden önce kiliseye getirilip çanlar çalınır, ölen kişi varlıklı biriyse kilise çanları uzun uzun çalar, sıradan birisiyse nispeten daha kısa süre çalınırdı. Kilisede de kutsal su, yağlar ve tütsüler kullanılarak ayin yapılırdı. Cenazeler için ağıt yakan profesyonel kadınlar vardı o dönemde, varlıklı aileler bu kadınları bu işi yapmaları için tutuyorlardı. Ağıtlar yakıldığı sırada da İncil'den kesitler okunuyor, ilahiler söyleniyor ve dualar ediliyordu.
Defin konusunda dikkat edilen nokta, mezarın kiliseye yakın olmasıydı. Kiliseye ne kadar yakın olursa okadar makul sayılıyordu. Hatta ölen kişi önemli bir kimseyse kilisenin tam ortasına, yahut kilise duvarının hemen yanına gömülüyordu. Gömülme esnasında papaz, ölüye ''Huzur içinde uyu.'' şeklinde dua ediyordu (Rest in peace) . Bu dua önemliydi, çünkü o dönemde ölen kişinin ruhu gittiği yerde rahat edemezse geri döneceği inancı vardı. Bu nedenle idam edilen suçluları, ruhlarının geri dönüp intikam alamaması için ya darağacının hemen yanına ya da haç şeklinde birbiriyle kesişen 4 yolun tam ortasına gömerlerdi.
Ölümün birinci haftasında, birinci ayında ve birinci yılında papazlara bir miktar para ödenip , ölen kişiyi anmak, onu rahatlatmak için dualar okunuyor ve ayinler yapılıyordu. 11. yüzyıl ile birlikte ruhların arafta beklediği inancı ortaya çıktı. Cennete gidecek olan ruh, işlediği günahların bedelini ödemek için arafta bekliyor, sonrasında cennete giriyordu. Bu süreyi kısaltıp ölülerin ruhlarını rahatlatmak ailelerine bağlı hale gelmişti. Ailelerin bu konuda yapabileceği şey ise kiliseye bağış yapmaktı. Bağışlar toplanmaya başlandı ve kiliseler bu şekilde zenginleşti... Bir süre sonra yalnızca ölen kişilerin ruhları için değil, yaşayan kişilerin kendi günahlarından arınmaları için de bağış yapılmaya başlandı. Bu durum, ileriki zamanlarda ortaya çıkacak olan cennetten arazi satma ve satın almanın temelini oluşturacaktı...
#DefineRuHu sayfamızı da takip edip begenmeyi ihmal etmeyin ????
Ve cennetten Tapu alma bakin nasıl Çıkmış...
#DefineRuHu
Orta Çağ Avrupasında Ölüm ve Cenaze Töreni
Ölüm, insanlar için her zaman korkutucu bir olay olmuştur. Kimilerine göre bir son, kimilerine göre ise yeni bir başlangıç...
Orta Çağ Avrupasında ölüm, öncesi ve sonrasıyla gerçekten dinsel seramonilerle dolu bir olaydı . Ölmek üzere olan kişiye bir papaz eşlik ederdi, bunun sebebi; Hristiyan bir insanın yalnız ölmemesi gerektiği düşüncesiydi. Papaz, ölüm döşeğindeki kişinin ruhunu kötülüklerden, bedenini de kötü kokulardan arındırmak için yanında kutsal su, yağlar ve tütsüler bulunduruyordu. Bununla birlikte karanlığı kovmak ve yataktaki kişiyi bu şekilde rahatlatmak için yatağın hemen yanında mumlar yakılırdı. Haç da olmazsa olmazlardan biriydi, yataktaki kişinin rahatça görebileceği bir yerde oluyor, bu şekilde ölmek üzere olan kişiye İsa'nın onu beklediğini hatırlatmak ve korkusunu azaltmak amaçlanıyordu.
Ölüm gerçekleştikten sonra ölen kişi yıkanıyor, sonrasında ailenin maddi durumuna göre ya kefene sarılıyor ya da temiz, güzel kıyafetler giydiriliyordu. Cenaze defnedilmeden önce kiliseye getirilip çanlar çalınır, ölen kişi varlıklı biriyse kilise çanları uzun uzun çalar, sıradan birisiyse nispeten daha kısa süre çalınırdı. Kilisede de kutsal su, yağlar ve tütsüler kullanılarak ayin yapılırdı. Cenazeler için ağıt yakan profesyonel kadınlar vardı o dönemde, varlıklı aileler bu kadınları bu işi yapmaları için tutuyorlardı. Ağıtlar yakıldığı sırada da İncil'den kesitler okunuyor, ilahiler söyleniyor ve dualar ediliyordu.
Defin konusunda dikkat edilen nokta, mezarın kiliseye yakın olmasıydı. Kiliseye ne kadar yakın olursa okadar makul sayılıyordu. Hatta ölen kişi önemli bir kimseyse kilisenin tam ortasına, yahut kilise duvarının hemen yanına gömülüyordu. Gömülme esnasında papaz, ölüye ''Huzur içinde uyu.'' şeklinde dua ediyordu (Rest in peace) . Bu dua önemliydi, çünkü o dönemde ölen kişinin ruhu gittiği yerde rahat edemezse geri döneceği inancı vardı. Bu nedenle idam edilen suçluları, ruhlarının geri dönüp intikam alamaması için ya darağacının hemen yanına ya da haç şeklinde birbiriyle kesişen 4 yolun tam ortasına gömerlerdi.
Ölümün birinci haftasında, birinci ayında ve birinci yılında papazlara bir miktar para ödenip , ölen kişiyi anmak, onu rahatlatmak için dualar okunuyor ve ayinler yapılıyordu. 11. yüzyıl ile birlikte ruhların arafta beklediği inancı ortaya çıktı. Cennete gidecek olan ruh, işlediği günahların bedelini ödemek için arafta bekliyor, sonrasında cennete giriyordu. Bu süreyi kısaltıp ölülerin ruhlarını rahatlatmak ailelerine bağlı hale gelmişti. Ailelerin bu konuda yapabileceği şey ise kiliseye bağış yapmaktı. Bağışlar toplanmaya başlandı ve kiliseler bu şekilde zenginleşti... Bir süre sonra yalnızca ölen kişilerin ruhları için değil, yaşayan kişilerin kendi günahlarından arınmaları için de bağış yapılmaya başlandı. Bu durum, ileriki zamanlarda ortaya çıkacak olan cennetten arazi satma ve satın almanın temelini oluşturacaktı...
#DefineRuHu sayfamızı da takip edip begenmeyi ihmal etmeyin ????