SOĞAN HIRSIZI
Bir haftada eve alınan üçüncü soğan poşetinin kaybolduğunu gören karı koca,
yenisini alıp mutfağa koyup ve bir yere saklanıp beklemeye başlarlar.
Dakikalar sonra şaşkın bakışları arasında küçük kızları Seher gelir mutfağa.
Soğan poşetini kaptığı gibi koşup evden çıkar ve en yakın çöp tenekesine atar.
Baba ise çocuğu kulağından tuttuğu gibi
her zamanki alışılagelmiş sinirli haliyle eve getirir
ve neden sürekli soğanları mutfaktan alıp çöpe attığını sorar.
Çocuk korkup annesine sarılır.
Ne dese,ne kadar kızsa da çocuktan bir cevap alamaz baba.
En sonunda ertesi gün akşama kadar, sorduğu sorunun cevabını vermez ise
bir yıl boyunca sokakta arkadaşlarıyla oynamasına izin vermeyeceğini ve ceza alacağını söyler.
Çocuk ertesi gün sokağa çıkacakken bir not yazar
ve babasının göreceği bir yere bırakır.
Babası kağıdı görür kısa zaman sonra.
Ev şaşkınlıkla okumaya başlar..
Tüylerini diken diken eden, gözlerini nemlendiren ve küçük bir çocuktan beklenmeyen o cümlelerde şöyle yazmaktadır.
"Annemi kavga ettiğiniz zamanlarda bir sen ağlatıyordun.
Bir de yemek yaparken eline aldığı o soğanlar ağlatıyordu.
Sen benim babamsın seni çöpe atamazdım.Annemi çok seviyorum.
Ağlamasına da dayanamıyorum.
O daha az ağlasın diye elimden geleni yapmak istedim hepsi bu babacığım. "
Bir haftada eve alınan üçüncü soğan poşetinin kaybolduğunu gören karı koca,
yenisini alıp mutfağa koyup ve bir yere saklanıp beklemeye başlarlar.
Dakikalar sonra şaşkın bakışları arasında küçük kızları Seher gelir mutfağa.
Soğan poşetini kaptığı gibi koşup evden çıkar ve en yakın çöp tenekesine atar.
Baba ise çocuğu kulağından tuttuğu gibi
her zamanki alışılagelmiş sinirli haliyle eve getirir
ve neden sürekli soğanları mutfaktan alıp çöpe attığını sorar.
Çocuk korkup annesine sarılır.
Ne dese,ne kadar kızsa da çocuktan bir cevap alamaz baba.
En sonunda ertesi gün akşama kadar, sorduğu sorunun cevabını vermez ise
bir yıl boyunca sokakta arkadaşlarıyla oynamasına izin vermeyeceğini ve ceza alacağını söyler.
Çocuk ertesi gün sokağa çıkacakken bir not yazar
ve babasının göreceği bir yere bırakır.
Babası kağıdı görür kısa zaman sonra.
Ev şaşkınlıkla okumaya başlar..
Tüylerini diken diken eden, gözlerini nemlendiren ve küçük bir çocuktan beklenmeyen o cümlelerde şöyle yazmaktadır.
"Annemi kavga ettiğiniz zamanlarda bir sen ağlatıyordun.
Bir de yemek yaparken eline aldığı o soğanlar ağlatıyordu.
Sen benim babamsın seni çöpe atamazdım.Annemi çok seviyorum.
Ağlamasına da dayanamıyorum.
O daha az ağlasın diye elimden geleni yapmak istedim hepsi bu babacığım. "