- Katılım
- 19 Ocak 2020
- Mesajlar
- 1,049
- Puanları
- 151
değerli arkadaşlar 25.000 yıl önce bu yapı inşa edilirken, en az 60 farklı mamutun kalıntıları kullanılmıştı
bölgedeki kemiklerin 20.000 yıldan daha eski olduğunu gösteriyor ve bu da onu bölgede keşfedilmiş inşa edilen en eski dairesel yapı haline getiriyor. Kemikler muhtemelen hayvan mezarlıklarından getirilmişti ve bu dairesel yapı daha sonra 30 cm tortu altında kalmıştı.
Rus Ovalarında araştırılan bölgede bulunan kemiklerin çoğunluğu mamutlardan oluşuyordu. 9 x 9 metre boyutlarındaki yapının duvarlarını inşa etmek için ve iç kısmına dağıtmak için toplam 51 alt çene ve 64 mamut kafatası kullanılmıştı. Az sayıda ren geyiği, at, ayı, kurt, kızıl tilki ve kutup tilkisi kemikleri de bulundu.
Ayrıca Moskova’nın yaklaşık 500 km güneyinde, modern Kostenki köyünün hemen dışında bulunan dairesel yapının içinde, kömürleşmiş odun kalıntıları ve diğer yumuşak odunsu olmayan bitki kalıntıları ortaya çıktı. Bu, insanların odunların yanı sıra yakıt için kemikleri yaktığını ve orada yaşayan toplulukların, Buz Devri boyunca yenilebilir bitkiler için nereleri arayacağını öğrendiğini gösteriyor. Ayrıca bitkiler zehir, ilaç, ip veya kumaş için de kullanılmış olabilirdi.
Yapıda 50’den fazla küçük kömürleşmiş tohum da bulundu. Bunlar yerel olarak büyüyen bitkilerin kalıntıları veya muhtemelen yiyecek kalıntılarıydı.
Araştırmayı yürüten Dr. Alexander Pryor, “Kostenki, bu zorlu ortamda yaşayan Paleolitik avcı-toplayıcıların nadir bir örneğini temsil ediyor. Eski avcı toplayıcıları bu siteye ne getirmiş olabilir? Bir olasılık, mamutların ve insanların kitleler halinde bölgeye gelmiş olmaları, çünkü kış boyunca donmamış sıvı su sağlayacak doğal bir kaynağı vardı. Bu kaynak, aşırı soğuk dönemde nadir bulunabilirdi.” diyor.
“Bu bulgular bu gizemli yerlerin amacına yeni bir ışık tutuyor. Arkeoloji, atalarımızın son buzul çağının zirve noktasında bu umutsuzca soğuk ve zor bir ortamda nasıl hayatta kaldıklarını gösteriyor. Avrupa’daki benzer enlemlerde yer alan diğer birçok yer bu zamana kadar terk edilmişti, ancak buradaki gruplar yiyecek, barınak ve su bulmak için uyum sağlamayı başardı.”
Kuzey Avrupa’yı 75.000 ila 18.000 yıl önce kasıp kavuran son buzul çağı, tıpkı Kostenki’deki yapının inşa edildiği zaman olan 23.000 ila 18.000 yıl önce en soğuk ve en şiddetli aşamasına ulaştı.
İklim rekonstrüksiyonları, yazların kısa ve serin ve kışların uzun ve soğuk olduğunu, sıcaklıkların -20 santigrat derece veya daha soğuk olduğunu gösteriyor.
Çoğu topluluk, hayatta kalmak için bağımlı oldukları avlayacak hayvan ve bitki kaynakları kalmaması nedeniyle bölgeyi terk etti. En nihayetinde, iklim soğumaya ve daha elverişsiz olmaya devam ettiğinde kemiklerden yaptıkları dairesel yapıları da terk ettiler.
Daha önce arkeologlar, mamut kemiklerinden yapılmış dairesel yapıların, tek bir seferde aylarca iskan edilen konutlar olarak kullanıldığını varsayıyorlardı. Ancak yeni çalışma, Kostenki’deki faaliyet yoğunluğunun uzun vadeli bir ana kamp alanından beklenenden daha az olduğunu gösteriyor.
Diğer buluntular arasında, sadece birkaç milimetre büyüklüğünde 300’den fazla küçük taş ve çakmaktaşı yongalar, taş yumrular, hayvanların kesilip biçilmesi ve derilerinin yüzülmesi gibi görevler için kullanılan farklı şekillerle keskin aletler yer alıyor.
bölgedeki kemiklerin 20.000 yıldan daha eski olduğunu gösteriyor ve bu da onu bölgede keşfedilmiş inşa edilen en eski dairesel yapı haline getiriyor. Kemikler muhtemelen hayvan mezarlıklarından getirilmişti ve bu dairesel yapı daha sonra 30 cm tortu altında kalmıştı.
Rus Ovalarında araştırılan bölgede bulunan kemiklerin çoğunluğu mamutlardan oluşuyordu. 9 x 9 metre boyutlarındaki yapının duvarlarını inşa etmek için ve iç kısmına dağıtmak için toplam 51 alt çene ve 64 mamut kafatası kullanılmıştı. Az sayıda ren geyiği, at, ayı, kurt, kızıl tilki ve kutup tilkisi kemikleri de bulundu.
Ayrıca Moskova’nın yaklaşık 500 km güneyinde, modern Kostenki köyünün hemen dışında bulunan dairesel yapının içinde, kömürleşmiş odun kalıntıları ve diğer yumuşak odunsu olmayan bitki kalıntıları ortaya çıktı. Bu, insanların odunların yanı sıra yakıt için kemikleri yaktığını ve orada yaşayan toplulukların, Buz Devri boyunca yenilebilir bitkiler için nereleri arayacağını öğrendiğini gösteriyor. Ayrıca bitkiler zehir, ilaç, ip veya kumaş için de kullanılmış olabilirdi.
Yapıda 50’den fazla küçük kömürleşmiş tohum da bulundu. Bunlar yerel olarak büyüyen bitkilerin kalıntıları veya muhtemelen yiyecek kalıntılarıydı.
Araştırmayı yürüten Dr. Alexander Pryor, “Kostenki, bu zorlu ortamda yaşayan Paleolitik avcı-toplayıcıların nadir bir örneğini temsil ediyor. Eski avcı toplayıcıları bu siteye ne getirmiş olabilir? Bir olasılık, mamutların ve insanların kitleler halinde bölgeye gelmiş olmaları, çünkü kış boyunca donmamış sıvı su sağlayacak doğal bir kaynağı vardı. Bu kaynak, aşırı soğuk dönemde nadir bulunabilirdi.” diyor.
“Bu bulgular bu gizemli yerlerin amacına yeni bir ışık tutuyor. Arkeoloji, atalarımızın son buzul çağının zirve noktasında bu umutsuzca soğuk ve zor bir ortamda nasıl hayatta kaldıklarını gösteriyor. Avrupa’daki benzer enlemlerde yer alan diğer birçok yer bu zamana kadar terk edilmişti, ancak buradaki gruplar yiyecek, barınak ve su bulmak için uyum sağlamayı başardı.”
Kuzey Avrupa’yı 75.000 ila 18.000 yıl önce kasıp kavuran son buzul çağı, tıpkı Kostenki’deki yapının inşa edildiği zaman olan 23.000 ila 18.000 yıl önce en soğuk ve en şiddetli aşamasına ulaştı.
İklim rekonstrüksiyonları, yazların kısa ve serin ve kışların uzun ve soğuk olduğunu, sıcaklıkların -20 santigrat derece veya daha soğuk olduğunu gösteriyor.
Çoğu topluluk, hayatta kalmak için bağımlı oldukları avlayacak hayvan ve bitki kaynakları kalmaması nedeniyle bölgeyi terk etti. En nihayetinde, iklim soğumaya ve daha elverişsiz olmaya devam ettiğinde kemiklerden yaptıkları dairesel yapıları da terk ettiler.
Daha önce arkeologlar, mamut kemiklerinden yapılmış dairesel yapıların, tek bir seferde aylarca iskan edilen konutlar olarak kullanıldığını varsayıyorlardı. Ancak yeni çalışma, Kostenki’deki faaliyet yoğunluğunun uzun vadeli bir ana kamp alanından beklenenden daha az olduğunu gösteriyor.
Diğer buluntular arasında, sadece birkaç milimetre büyüklüğünde 300’den fazla küçük taş ve çakmaktaşı yongalar, taş yumrular, hayvanların kesilip biçilmesi ve derilerinin yüzülmesi gibi görevler için kullanılan farklı şekillerle keskin aletler yer alıyor.