Defineci
Administrator
- Katılım
- 19 Ocak 2020
- Mesajlar
- 722
- Puanları
- 92
Roma Mimarisine ait mezar tiplerinden kule mezarları ele alacağız bu postta.
Roma Dönemi’ndeki kule mezarların en bilinenleri Suriye bölgesi içinde kalan Palmyra Antik Kenti’ndedir. Kule Mezarlar Klasik Arkeoloji'de “Kule Mezar” (ya Tower Tomb-Turmgrad) olarak bilinir. Kule mezarların bariz benzerleri olarak piramitler gösterilebilir. Ancak kule mezarlar adından da anlaşıldığı gibi diktörgenler prizması şeklindedir. Kule mezarları çatı şekillerine göre de düz yada piramidal olarak iki ayrılabilir. Günümüzde kule mezarlarla ilgili en yaygın düşünce, özellikle üst katlarının yıkılmış olma ihtimalidir.
Palmyra'daki Elahbel Kule Mezarı
Yukarıda fotoğrafını paylaştığım Palmyra Antik Kenti’nde İS 103’de inşa edilmiş Elahbel Kule Mezarı bu tip mezarların en güzel örneklerinden birisidir.
Suriye coğrafyasındaki pek çok cami minaresinin dörtgen bir forma sahip olması, bu mimari geleneğinin devamı olarak kabul edilebilir. Dörtgen şekilde yapılmış minarelerin en güzel örneklerinden biri de Diyarbakır’daki “Dört Ayaklı Minare”dir. Kule mezarlar, daha çok Doğu Roma eyaletlerine özgü bir mimari mezar geleneği olarak öne çıkar. Bazıları Galya’nın batı eyaletlerinde ve ayrıca İspanya ile Afrika’da da görülen kule mezarların en önemlilerinin, Suriye’deki Dura Eurapos ve Palmyra gibi antik kentlerde olduğu şüphesizdir.
Anadolu'da kule mimarisi : Dört Ayaklı Kule - Diyarbakır: Mezar değildir. Edit: (Mimari bir örnek olarak koydum. @aga_0074 bu konuda kulağımı çekti de )
Diğer taraftan Roma kule mezarının bir geç Helenistik öncülü, Sicilya’daki Agrigentum Antik Kenti’nin (İÖ 262) güney kapısının dışında bulunan 9 metre yüksekliğindeki “Tombe di Torene” olarak adlandırılan yapı olduğu ileri sürülür. Bunun dışında bilinen örnekler çok azdır. Anadolu’ya baktığımızda ise en tipik örneklerin, Dağlık Kilikya Bölgesi’nde olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin Olba bölgesindeki Imbriogon Kome’si sınırları içinde iki adet yüksek “Kule Tipi”43 mezar olduğu rapor edilmiştir. Bunun yanı sıra, yine aynı bölgede, Uzuncaburç’ta (Diokaisareia) da bir kule mezar söz konusudur. Roma İmparatoru Vespasianus Dönemi’nde Dağlık Kilikya, Suriye’den ayrılan Ovalık Kilikya ile birleştirilmiştir. Bunu takiben aynı dönem içinde bölgede ciddi bir imar faaliyetinin yaşanması, kule mezar anlayışının Antik Suriye’de İÖ 1.yy’da ortaya çıkması ve popüler olması düşünceleriyle ilişkili olduğu şeklinde yorumlanmıştır.
Genellikle bağımsız ve tekil örnekler şeklinde görülen kule mezar tipleri, diğer anıtsal mezarlarda olduğu gibi, ölen kişiyi yüceltmek, ölümsüzleştirmek ve tanrılaştırma gibi anlamlarla yüklü gibi görünür. Ancak Suriye’deki örneklere bakıldığında bunların genellikle aile mezarları oldukları ve sadece bir kişi adına yapılmadıkları görülür. Bu durumda, kule mezarların toplumsal anlamda bir statü göstergesi olarak yapıldığı ve bunun toplumun belirli kesimlerini kapsadığı varsayılabilir. Anıt mezarlar ölen kişilerin, hayattayken kendileri tarafından inşa ettirilebileceği gibi toplumun ileri gelenleri (iktidar veya diğer erk sahipleri vb) veya ölen kişinin aile yakınları tarafından da inşa ettirilmiş olma olasılıkları yüksektir. Bu durumda zenginlik ve toplumsal statünün, bu tür mezarların inşasında belirleyici olmaları gerekmektedir.
(Kaynak: Roma Mezar Mimarisi ve Tipleri - Meryem Şahan 2017)
Ayrıca Roma Mimarisine ait Aıtsal Mezarlar/ Tapına Planlı Mezarlar başlıklı yazıma BURAYI tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Roma Dönemi’ndeki kule mezarların en bilinenleri Suriye bölgesi içinde kalan Palmyra Antik Kenti’ndedir. Kule Mezarlar Klasik Arkeoloji'de “Kule Mezar” (ya Tower Tomb-Turmgrad) olarak bilinir. Kule mezarların bariz benzerleri olarak piramitler gösterilebilir. Ancak kule mezarlar adından da anlaşıldığı gibi diktörgenler prizması şeklindedir. Kule mezarları çatı şekillerine göre de düz yada piramidal olarak iki ayrılabilir. Günümüzde kule mezarlarla ilgili en yaygın düşünce, özellikle üst katlarının yıkılmış olma ihtimalidir.
Palmyra'daki Elahbel Kule Mezarı
Yukarıda fotoğrafını paylaştığım Palmyra Antik Kenti’nde İS 103’de inşa edilmiş Elahbel Kule Mezarı bu tip mezarların en güzel örneklerinden birisidir.
Suriye coğrafyasındaki pek çok cami minaresinin dörtgen bir forma sahip olması, bu mimari geleneğinin devamı olarak kabul edilebilir. Dörtgen şekilde yapılmış minarelerin en güzel örneklerinden biri de Diyarbakır’daki “Dört Ayaklı Minare”dir. Kule mezarlar, daha çok Doğu Roma eyaletlerine özgü bir mimari mezar geleneği olarak öne çıkar. Bazıları Galya’nın batı eyaletlerinde ve ayrıca İspanya ile Afrika’da da görülen kule mezarların en önemlilerinin, Suriye’deki Dura Eurapos ve Palmyra gibi antik kentlerde olduğu şüphesizdir.
Anadolu'da kule mimarisi : Dört Ayaklı Kule - Diyarbakır: Mezar değildir. Edit: (Mimari bir örnek olarak koydum. @aga_0074 bu konuda kulağımı çekti de )
Diğer taraftan Roma kule mezarının bir geç Helenistik öncülü, Sicilya’daki Agrigentum Antik Kenti’nin (İÖ 262) güney kapısının dışında bulunan 9 metre yüksekliğindeki “Tombe di Torene” olarak adlandırılan yapı olduğu ileri sürülür. Bunun dışında bilinen örnekler çok azdır. Anadolu’ya baktığımızda ise en tipik örneklerin, Dağlık Kilikya Bölgesi’nde olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin Olba bölgesindeki Imbriogon Kome’si sınırları içinde iki adet yüksek “Kule Tipi”43 mezar olduğu rapor edilmiştir. Bunun yanı sıra, yine aynı bölgede, Uzuncaburç’ta (Diokaisareia) da bir kule mezar söz konusudur. Roma İmparatoru Vespasianus Dönemi’nde Dağlık Kilikya, Suriye’den ayrılan Ovalık Kilikya ile birleştirilmiştir. Bunu takiben aynı dönem içinde bölgede ciddi bir imar faaliyetinin yaşanması, kule mezar anlayışının Antik Suriye’de İÖ 1.yy’da ortaya çıkması ve popüler olması düşünceleriyle ilişkili olduğu şeklinde yorumlanmıştır.
Genellikle bağımsız ve tekil örnekler şeklinde görülen kule mezar tipleri, diğer anıtsal mezarlarda olduğu gibi, ölen kişiyi yüceltmek, ölümsüzleştirmek ve tanrılaştırma gibi anlamlarla yüklü gibi görünür. Ancak Suriye’deki örneklere bakıldığında bunların genellikle aile mezarları oldukları ve sadece bir kişi adına yapılmadıkları görülür. Bu durumda, kule mezarların toplumsal anlamda bir statü göstergesi olarak yapıldığı ve bunun toplumun belirli kesimlerini kapsadığı varsayılabilir. Anıt mezarlar ölen kişilerin, hayattayken kendileri tarafından inşa ettirilebileceği gibi toplumun ileri gelenleri (iktidar veya diğer erk sahipleri vb) veya ölen kişinin aile yakınları tarafından da inşa ettirilmiş olma olasılıkları yüksektir. Bu durumda zenginlik ve toplumsal statünün, bu tür mezarların inşasında belirleyici olmaları gerekmektedir.
(Kaynak: Roma Mezar Mimarisi ve Tipleri - Meryem Şahan 2017)
Ayrıca Roma Mimarisine ait Aıtsal Mezarlar/ Tapına Planlı Mezarlar başlıklı yazıma BURAYI tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Son düzenleme: